Fabl, kökeni çok eski çağlara dayanan, genellikle hayvanları, bitkileri veya cansız varlıkları insan gibi konuşturarak insanlara ders vermeyi amaçlayan kısa, öğretici hikâyelerdir. Bu edebi tür, evrensel ahlaki değerleri ve yaşam derslerini eğlenceli, sembolik ve akılda kalıcı bir şekilde sunar.
Fabl türünün bilinen ilk örnekleri Hint edebiyatına ait Pançatantra masallarıdır. Ancak bu türü dünyaya tanıtan en önemli isim, Ezop (Aisopos) olmuştur. MÖ 6. yüzyılda yaşadığı düşünülen Ezop'un fablları, Batı edebiyatının temel taşlarından biridir. 17. yüzyılda ise Fransız şair Jean de La Fontaine, Ezop'tan etkilenerek kendi fabllarını yazmış ve bu türü edebi bir zirveye taşımıştır.
Türk edebiyatında Şeyhî'nin Harnâme adlı eseri ilk fabl örneklerinden sayılır. Tanzimat Dönemi'nde ise Şinasi "Eşek ile Tilki Hikâyesi" ve "Arı ile Sivrisinek" adlı eserleriyle, Ahmet Mithat Efendi ise "Kıssadan Hisse" adlı eseriyle bu türde önemli örnekler vermiştir. Günümüzde ise Orhan Veli Kanık La Fontaine'den yaptığı çevirilerle tanınır.
Fabl, yüzyıllardır nesilden nesile aktarılan, evrensel değerleri basit ve etkili bir şekilde aktaran önemli bir edebi türdür. Çocuklara ahlaki değerleri öğretmek için olduğu kadar, yetişkinlere de incelikli eleştiriler ve hayat dersleri sunmak için kullanılır. Günümüzde çizgi filmler, animasyonlar ve modern hikâyelerde fabl unsurları hâlâ canlı bir şekilde yaşamaktadır.