Psikoloji ve eğitim bilimlerinde öğrenme denince akla ilk gelen, ödül-ceza mekanizmaları üzerine kurulu davranışçı yaklaşımlardır. Ancak 20. yüzyılın ortalarında Edward C. Tolman, bu geleneksel görüşe meydan okuyan ve öğrenmenin yalnızca gözlemlenebilir davranışlardan ibaret olmadığını savunan “Gizil (Örtük) Öğrenme” kavramını ortaya attı. Peki nedir bu gizil öğrenme ve Tolman’ın bize sunduğu bilişsel haritalar nasıl işler? Gelin birlikte keşfedelim.
Edward Chace Tolman (1886-1959), Amerikalı bir psikolog ve davranışçılık akımına tepki olarak doğan bilişsel psikolojinin öncülerinden biriydi. Tolman, hayvanların ve insanların çevrelerini pasif bir şekilde değil, aktif olarak anlamlandırdığını ve zihinsel temsiller oluşturduğunu savundu. Ona göre öğrenme, yalnızca bir uyaran-tepki bağı değil, bir “beklenti” ve “amaç” süreciydi.
Gizil öğrenme, herhangi bir ödül, pekiştireç veya açık bir performans göstergesi olmadan gerçekleşen öğrenme türüdür. Birey, o anda öğrendiğinin farkında olmayabilir, ancak bu bilgi daha sonra ihtiyaç duyulduğunda ortaya çıkar. Tolman’a göre organizmalar, çevrelerini keşfederken farkında olmadan bir “bilişsel harita” oluştururlar. Bu harita, mekansal ilişkileri, yolları ve çözüm yollarını içerir.
Tolman’ın ünlü deneyinde, fareler bir labirent içinde üç gruba ayrıldı:
İlginç olan, 3. grubun ödül verilmeye başlandıktan sonraki performansının, ilk günden itibaren ödül alan 1. gruba çok hızlı bir şekilde yetişmesi ve hatta onları geçmesiydi. Bu da gösteriyordu ki fareler, ödül olmasa da labirentin yapısını gizlice öğrenmiş, bir zihinsel harita oluşturmuştu. Ödül, sadece bu gizli bilgiyi açığa çıkaran bir tetikleyici işlevi gördü.
Gizil öğrenme sadece laboratuvarda değil, günlük hayatımızda da sıkça karşımıza çıkar:
Tolman’ın gizil öğrenme kuramı, davranışçılığın temel varsayımlarına önemli bir meydan okumadır:
Tolman, “amaçlı davranışçı” olarak anılır. Ona göre organizmalar sadece tepki vermez, bir hedefe yönelik hareket eder ve bu süreçte zihin aktif bir rol oynar.
Gizil öğrenme, formal eğitim sistemleri için de değerli çıkarımlar sunar:
Edward Tolman’ın gizil öğrenme kuramı, öğrenmenin görünenden çok daha derin ve karmaşık bir süreç olduğunu bize hatırlatıyor. Öğrenme, yalnızca ödül için yapılan bir görev değil; çevremizi anlamlandırma, ilişkiler kurma ve zihinsel haritalar oluşturma yolculuğudur. Bir dahaki sefere yeni bir yeri keşfederken veya bir konuyu merakla araştırırken, aslında zihninizin sessizce ne kadar çok şey öğrendiğini düşünün. Çünkü Tolman’ın da dediği gibi: “Öğrenme, her zaman gözle görülmez; bazen zihnin gizli köşelerinde saklanır, ihtiyaç anında ortaya çıkar.”