Türk Kurtuluş Savaşı'nın en kritik cephelerinden biri olan Doğu Cephesi'nde kazanılan askeri başarı, Gümrü Antlaşması ile diplomatik bir zafere dönüşmüştür. 2 Aralık 1920 tarihinde imzalanan bu antlaşma, TBMM Hükümeti'nin uluslararası alanda imzaladığı ilk antlaşma olması bakımından büyük önem taşır. Antlaşma, Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti ile TBMM arasında, bugünkü Türkiye-Ermenistan sınırının belirlenmesinde temel teşkil etmiştir.
I. Dünya Savaşı sonrasında Osmanlı İmparatorluğu'nun doğu vilayetlerinde bir Ermeni devleti kurulması fikri, Paris Barış Konferansı'nda gündeme gelmişti. Sevr Antlaşması ile Doğu Anadolu'da büyük bir Ermenistan hayali kuran Ermeni milliyetçileri, Türk milli mücadelesinin doğuya kaydırılmasıyla karşı karşıya kaldı. Kazım Karabekir Paşa komutasındaki Türk ordusunun Sarıkamış, Kars ve Gümrü'yı geri alması üzerine, Ermenistan ateşkes ve barış görüşmelerini kabul etmek zorunda kaldı.
Antlaşmanın en önemli maddeleri, Türkiye'nin doğu sınırının çizilmesi ve Ermenistan'ın Sevr Antlaşması'nı tanımaması üzerine odaklanmıştır.
Antlaşma, henüz bir yılını bile doldurmamış olan TBMM Hükümeti'nin uluslararası alandaki ilk siyasi ve diplomatik zaferi oldu. Bu başarı, Ankara Hükümeti'nin içte ve dışta itibarını artırdı, meşruiyetini güçlendirdi.
Doğu cephesinin kapanmasını sağlayan antlaşma, Türk kuvvetlerinin batı cephesine kaydırılmasına imkan tanıdı. Bugünkü Türkiye-Ermenistan sınırı büyük ölçüde bu antlaşmayla çizilmiş oldu.
Ermenistan'ın Sevr'i tanımaması, bu antlaşmanın uygulanamazlığını gösteren somut adımlardan biri oldu. Doğu'da "Ermeni yurdu" projesinin sona erdiği resmen belgelendi.
Gümrü Antlaşması, Moskova Antlaşması (1921) ve Kars Antlaşması (1921) için zemin hazırladı. Sovyet Rusya'nın TBMM'yi tanıması ve ilişkilerin gelişmesi sürecini hızlandırdı.
Kurtuluş Savaşı'nın en zorlu döneminde doğuda kazanılan bu başarı, Türk milletine ve ordusuna moral ve güven aşıladı. Batı cephesindeki mücadelenin kazanılacağına dair inancı pekiştirdi.
| Kısa Vadeli Etkileri | Uzun Vadeli Etkileri |
|---|---|
| • Doğu Cephesi'nin kapanması • Askeri kaynakların batıya kaydırılması • TBMM'nin tanınırlık kazanması |
• Türkiye-Ermenistan sınırının belirlenmesi • Sovyet Rusya ile ilişkilerin gelişmesi • Doğu Anadolu'nun güvenliğinin sağlanması |
Gümrü Antlaşması, Türk Kurtuluş Savaşı'nın sadece askeri değil, aynı zamanda diplomatik bir mücadele olduğunu gösteren önemli bir belgedir. Askeri zaferlerin siyasi başarılara dönüştürülmesinin ilk örneği olan bu antlaşma, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırlarının şekillenmesinde belirleyici rol oynamıştır. Gümrü, Türk diplomasisinin zaferi olarak tarihteki yerini almış ve Lozan'a giden yolda önemli bir kilometre taşı olmuştur.
📌 Not: Gümrü Antlaşması, Ermenistan'ın Sovyetleşmesi nedeniyle onaylanamamış, ancak yerini 16 Mart 1921'de imzalanan Moskova Antlaşması almıştır. Buna rağmen, antlaşmanın hukuki ve siyasi etkileri kalıcı olmuştur.