Güneydoğu Anadolu'nun bereketli topraklarında yer alan Harran Ovası, sadece coğrafi bir bölge değil, aynı zamanda binlerce yıllık tarihi, kültürü ve devasa bir kalkınma hamlesinin kalbini temsil eder. Bu yazıda, bu kadim ovanın konumunu ve onunla özdeşleşen Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP)'i ele alacağız.
Harran Ovası, Şanlıurfa ilinin güneyinde yer alan, Türkiye'nin en verimli düzlüklerinden biridir. Mezopotamya'nın kuzey ucunda, Fırat ve Dicle nehirlerinin yakınında konumlanır. Tarihi Harran ilçesi ovanın merkezinde yer alır ve bölge, dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olarak kabul edilir. Bereketli Hilal'in önemli bir parçasıdır.
GAP, sadece bir baraj ve sulama projesi değil, Türkiye'nin en büyük ve kapsamlı bölgesel kalkınma projesidir. Fırat ve Dicle nehirleri üzerine kurulan barajlar, hidroelektrik santralleri ve geniş sulama ağları ile tarımsal, sosyal ve ekonomik bir dönüşümü hedefler.
GAP'ın en görünür ve çarpıcı sonuçları Harran Ovası'nda yaşanmıştır. Proje öncesinde kuru tarım yapılan ovada, Şanlıurfa Tünelleri ve Harran Ovası Sulama Sistemleri devreye girince her şey değişti:
GAP, büyük başarılara imza atmış olsa da bazı eleştiri ve zorluklarla da karşı karşıyadır. Bunlar arasında suyun verimli kullanımı, toprakta oluşan tuzlanma riski, projelerin tamamlanma süreci ve sosyal uyum konuları sayılabilir. Proje, sürdürülebilir su yönetimi ve çevresel etkiler gözetilerek yönetilmeye devam etmektedir.
Harran Ovası, GAP ile birlikte binlerce yıl sonra yeniden bir "bereket" simgesine dönüşmüştür. Bu proje, bir bölgenin kaderini değiştiren, mühendislik harikası olduğu kadar sosyolojik bir dönüşüm projesidir. Tarihin beşiği Harran, artık modern Türkiye'nin tarımsal üretim üssü olarak geleceğe uzanmaktadır.