Kur'an-ı Kerim'de üzerinde düşünülmesi istenen ibretlik kıssalardan biri, Hz. Salih'in gönderildiği Semud kavminin hikayesidir. Bu kıssa, nankörlüğün, azgınlığın ve ilahi uyarılara kulak vermemenin sonuçlarını tüm çıplaklığıyla gözler önüne serer. Gelin, bu kadim hikayenin detaylarına birlikte bakalım.
Semud kavmi, Arabistan'ın Hicr bölgesinde (bugünkü Medain Salih, Suudi Arabistan) yaşayan, tarım ve özellikle kaya evler oyma konusunda ileri bir medeniyet kuran bir topluluktu. Ataları Nuh (a.s.)'ın oğlu Sam'dan geldiği için bu ismi aldıkları söylenir. Maddi refah ve güç sahibi olmalarına rağmen, putlara tapmakta ve ahlaki çöküntü içinde yaşamaktaydılar.
Allah, onlara hidayet rehberi olarak, kendi içlerinden, güvenilir ve erdemli bir kişi olan Hz. Salih (a.s.)'ı peygamber olarak gönderdi. Hz. Salih, kavmine şu temel mesajları iletmeye başladı:
Semud kavmi, Hz. Salih'ten kendilerine bir mucize göstermesini istedi. Onların bu meydan okuması üzerine, Allah'ın izniyle, şehirlerinin yakınındaki kayalıktan hamile bir dişi deve (Naqatullah) çıktı. Bu, olağanüstü bir mucizeydi. Hz. Salih, kavmine bu devenin Allah'ın bir mucizesi olduğunu, ona dokunulmaması ve su içme hakkına saygı gösterilmesi gerektiğini söyledi. Bir gün suyu devenin, ertesi gün ise kendilerinin kullanacağı bir nöbetleşe düzen kuruldu.
Ancak Semud halkı, bu mucizeyi görmezden geldi ve içlerindeki azgınlık galip geldi. Devenin varlığından rahatsız olan bir grup, onu haince katletti. Hatta, bu korkunç cinayeti işleyen kişinin, kavmin en azgını ve en güçlüsü olması için aralarında kura çektikleri rivayet edilir. Bu olay, kavmin helakine giden yoldaki son ve geri dönülmez adım oldu.
Hz. Salih, yaptıkları bu büyük suçtan dolayı kavmini uyardı: "Yurdunuzda üç gün daha yaşayın. Bu, yalanlanamayacak bir tehdittir!" (Hud Suresi, 65. ayet). Üç gün boyunca yüzleri sarardı ve korku içinde beklediler. Nihayet, korkunç bir ses (sayha) ve şiddetli bir sarsıntı onları yakaladı. Hepsi oldukları yerde helak oldular. Sadece Hz. Salih ve ona iman eden az sayıda mümin, bu felaketten kurtularak bölgeden ayrıldı.
Semud kavminin helakı, Kur'an'da sıkça atıf yapılan ve günümüz insanı için de geçerli olan evrensel uyarılarla doludur. Onların geride bıraktığı kaya evler ve harabeler, ayette buyurulduğu gibi, "ibret alanlar için bir ayet (işaret)" olarak durmaktadır.