# 🍽️ İngilizce Restoranda Sipariş Verme Cümleleri: Pratik ve Kibar Rehber
🌍 Neden Bu İfadeleri Öğrenmeliyiz?
Yurt dışına seyahat ettiğinizde veya uluslararası bir restoranda yemek yediğinizde, sipariş vermek temel iletişim ihtiyaçlarından biridir. Doğru ve kibar ifadeler kullanmak, hem deneyiminizi kolaylaştırır hem de kültürel bir nezaket göstergesidir. Bu yazıda, İngilizce restoran diyaloglarında ihtiyaç duyacağınız pratik cümleleri ve ipuçlarını bulacaksınız.
👨🍳 Garsonla İlk Temas ve Masaya Oturma
Restorana girer girmez host/hostes veya garsonla kurulan ilk diyalog önemlidir:
- 🎯 "Table for two, please." (İki kişilik masa lütfen.)
- 🎯 "Do you have a reservation?" sorusuna cevap olarak: "Yes, under the name Smith." (Evet, Smith adına.) veya "No, we don't." (Hayır, yok.)
- 🎯 "Can we sit by the window?" (Pencere kenarına oturabilir miyiz?)
📖 Menüyü İnceleme ve Soru Sorma
Menüde anlamadığınız veya detay merak ettiğiniz yerler olabilir:
- 🤔 "What do you recommend?" (Ne önerirsiniz?)
- 🤔 "What's today's special?" (Günün menüsü nedir?)
- 🤔 "Is this dish spicy?" (Bu yemek baharatlı mı?)
- 🤔 "Does this contain nuts/dairy?" (İçinde fındık/süt ürünleri var mı?)
- 🤔 "Can I see the wine/drink list, please?" (Şarap/içecek listesini görebilir miyim lütfen?)
✅ Sipariş Verirken Kullanılan Temel Kalıplar
Sipariş aşamasında net ve kibar olmak önemlidir:
🍽️ Ana Yemek ve Başlangıçlar İçin
- 👉 "I'd like the grilled salmon, please." (Izgara somon almak istiyorum lütfen.)
- 👉 "We'll start with the garlic bread." (Sarımsaklı ekmekle başlayacağız.)
- 👉 "Can I have the steak well done?" (Bifteği iyi pişmiş alabilir miyim?)
- 👉 "I'll go with the chicken salad." (Tavuklu salatayı tercih edeceğim.)
🥤 İçecek Siparişi
- 🥤 "A bottle of still water, please." (Bir şişe maden suyu lütfen.)
- 🍷 "A glass of red wine, please." (Bir kadeh kırmızı şarap lütfen.)
- ☕ "Coffee with milk, please." (Sütlü kahve lütfen.)
🔄 Değişiklik Talep Etme
- 🔄 "Can I have the dressing on the side?" (Sosu ayrı alabilir miyim?)
- 🔄 "Could you leave out the onions, please?" (Soğanı koymaz mısınız lütfen?)
- 🔄 "Can I substitute fries with a salad?" (Patates kızartması yerine salata alabilir miyim?)
🛎️ Yemek Esnasında Garsonla İletişim
- 🍴 "Excuse me, could we get some extra napkins?" (Pardon, ekstra peçete alabilir miyiz?)
- 🌶️ "Could I have some ketchup/pepper, please?" (Biraz ketçap/karabiber alabilir miyim lütfen?)
- ❓ "How long will our food be?" (Yemeğimiz ne kadar sürede hazır olur?)
🍰 Tatlı ve Hesap İsteme
Ana yemekten sonraki aşamalar için kullanışlı ifadeler:
- 🍫 "We'd like to see the dessert menu." (Tatlı menüsünü görmek istiyoruz.)
- 🍰 "I'll have the chocolate cake, please." (Çikolatalı pastayı alacağım lütfen.)
- 🧾 "Can we have the bill/check, please?" (Hesabı alabilir miyiz lütfen?)
- 💳 "Do you accept credit cards?" (Kredi kartı geçerli mi?)
- 💵 "Keep the change." (Üstü kalsın.)
🌟 Altın Kurallar ve İpuçları
İngilizce sipariş verirken bu küçük detaylar büyük fark yaratır:
- ⭐ "Please" ve "Thank you" kullanımını asla atlamayın. Nezaket her şeydir.
- ⭐ Garsonu çağırmak için "Excuse me" (Pardon) diyerek dikkatini çekin.
- ⭐ Anlamadığınızda "Could you repeat that, please?" (Tekrar eder misiniz lütfen?) diyebilirsiniz.
- ⭐ Sipariş verirken "I'd like..." veya "Can I have..." kalıplarını kullanmak hem net hem de kibardır.
🎭 Örnek Diyalog
Waiter: "Are you ready to order?" (Siparişe hazır mısınız?)
You: "Yes, please. I'd like the mushroom soup to start, and then the grilled chicken with rice. Also, a glass of white wine." (Evet, lütfen. Başlangıç olarak mantar çorbası, ardından pilavlı ızgara tavuk almak istiyorum. Ayrıca bir kadeh beyaz şarap.)
Waiter: "Certainly. Anything else?" (Tabii. Başka bir şey?
You: "No, thank you. That's all for now." (Hayır, teşekkürler. Şimdilik bu kadar.)
Bu ifadeleri öğrenmek ve pratik yapmak, İngilizce konuşulan bir restoranda kendinize güvenle sipariş vermenizi sağlayacaktır. 🍷 Bon appétit!