İslam dini, temizliği sadece fiziksel bir eylem olarak değil, aynı zamanda ruhun ve kalbin arınması olarak görür. Temizlik, inancın önemli bir parçası ve birçok ibadetin ön şartıdır. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) "Temizlik imanın yarısıdır" buyurarak, bu konunun din içindeki merkezi yerine işaret etmiştir.
İslam'da temizlik iki ana başlıkta ele alınır:
Birçok ibadet, temizlik olmadan yerine getirilemez. Bu, temizliğin günlük hayatın ne kadar merkezinde olduğunu gösterir.
İslam, sadece kişisel temizlikle yetinmez, çevre bilincini de emreder. Peygamberimiz, "Yoldan rahatsız edici bir şeyi kaldırman da bir sadakadır" buyurmuştur. Sokakların, parkların ve su kaynaklarının temiz tutulması, Müslümanın topluma karşı sorumluluklarındandır.
Hz. Muhammed (s.a.v.), kişisel bakıma ve düzenli temizlik alışkanlıklarına büyük önem vermiş, bunları sünnetleriyle Müslümanlara öğretmiştir.
İslam dini, temizliği bir yaşam tarzı haline getirmeyi öğütler. Bu anlayış, Müslüman bir bireyin hem kendisine, hem çevresine hem de Yaratıcısına karşı olan sorumluluklarının bir gereğidir. Temiz bir beden, temiz bir elbise, temiz bir kalp ve temiz bir çevre, İslam'ın ideal insan ve toplum modelinin temel taşlarıdır.