Kafiye (uyak) ve redif, şiirde mısra sonlarında bulunan, ahenk ve ses benzerliği sağlayan unsurlardır. Şiiri daha etkileyici ve akılda kalıcı hale getirirler.
Redif, mısra sonlarında görevleri aynı olan eklerin veya anlamları aynı olan kelimelerin tekrar etmesidir. Redifi bulmak için şu adımları izleyebilirsiniz:
"Gönlümde açan son gülsün
Gözlerimde açan son gülsün"
Burada "-sün" eki, her iki dizede de aynı görevde (2. tekil şahıs eki) olduğu için rediftir.
"Bir hayal peşinde koşarım
Aşkın o hayal peşinde"
Burada "hayal" kelimesi aynı anlamda tekrar ettiği için rediftir.
Kafiye, mısra sonlarındaki kelimelerde, rediften önce gelen ses benzerliğidir. Kafiyeyi bulmak için şu adımları izleyebilirsiniz:
"Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık
Sert rüzgarların dolutu kişniyor, ıslık çalıyor"
Burada "-lar" eki rediftir. Rediften önceki "bulut" ve "dolut" kelimelerinde "-ulut" sesleri benzeştiği için bu, kafiyedir.
Genellikle önce redif, sonra kafiye bulunur. Bir örnekle inceleyelim:
"Beni candan usandırdı, cefadan yar usandırmaz mı?
Felekler yandı ahımdan, muradım şemi yandırmaz mı?"