Edebiyat tarihimizde dönüm noktası olan eserlerden biri olan Karabibik, Türk romanında köy gerçekliğini işleyen ilk yapıt olarak kabul edilir. Nabizade Nazım'ın 1890 yılında yayımlanan bu kısa romanı, döneminin edebiyat anlayışına cesur bir alternatif sunmuş ve gerçekçi köy edebiyatının öncüsü olmuştur.
19. yüzyıl sonunda Türk edebiyatı genellikle şehirli, aydın kesimin yaşamını konu alan romantik eserlerle doluydu. Nabizade Nazım (1862-1893), bu kalıbı kırarak Antalya'nın Kaş ilçesine bağlı Beymelik köyünde geçen bir hikâyeyi, köylülerin gerçek yaşamından yola çıkarak anlatmıştır. Eser ilk olarak Servet-i Fünun dergisinde tefrika edilmiş, ardından kitap olarak basılmıştır.
Romanın başkahramanı Karabibik, toprağını genişletmek ve bir çift öküz sahibi olmak isteyen yoksul bir köylüdür. Bu basit ama hayati hedef etrafında dönen olaylar, köy yaşamının gerçekçi bir portresini sunar:
Karabibik'in Türk edebiyatındaki öncü rolü şu noktalarda belirginleşir:
Köyü ve köylüyü merkeze alan ilk realist romandır. Döneminin diğer eserlerinden farklı olarak, idealize edilmiş değil, gerçekçi bir köy portresi çizer.
Nabizade Nazım, Emile Zola'nın natüralist anlayışından etkilenmiş ve karakterlerini içinde bulundukları sosyo-ekonomik koşullar içinde ele almıştır.
Karabibik, Cumhuriyet dönemi köy romanlarının (Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Fakir Baykurt gibi yazarların eserleri) habercisi ve ilham kaynağı olmuştur.
Eserin bazı eleştirmenlerce "uzun hikâye" olarak değerlendirilmesine rağmen, edebiyat tarihçilerinin çoğu onu ilk köy romanı olarak kabul eder. Kısa olmasına rağmen, köy romanı türünün bütün özelliklerini barındırması bu kabulü destekler.
Karabibik, sadece edebi bir ilk olmakla kalmaz, aynı zamanda:
Nabizade Nazım'ın genç yaşta (31 yaşında) hayatını kaybetmesi, onun edebiyatımıza daha neler katabileceği sorusunu akıllarda bıraksa da, Karabibik Türk edebiyatının kilometre taşlarından biri olarak değerini korumaya devam etmektedir.
Bugün bile, Türk romanının köye ve Anadolu gerçekliğine uzanan yolculuğunu anlamak isteyen her okur ve araştırmacı için vazgeçilmez bir başlangıç noktasıdır.