Bu öğrenme türü, bir problemin çözümünün aniden, bir "kavrayış" veya "içgörü" (insight) ile bulunmasıdır. Davranışçı yaklaşımın aksine, burada öğrenme deneme-yanılma yoluyla değil, zihinsel süreçlerle gerçekleşir. Birey, problemi zihninde yeniden düzenler ve çözüme ani bir şekilde ulaşır.
Alman Gestalt psikoloğu Wolfgang Köhler, I. Dünya Savaşı sırasında Tenerife'de yaptığı çalışmalarla bu öğrenme türünü ünlü şempanze deneyleriyle kanıtlamıştır.
Köhler, şempanzelerin karmaşık problemleri çözerken sadece deneme-yanılma yapmadığını, zihinsel bir süreçten geçtiğini göstermek istemiştir. Şempanzelerin kafesinin tavanına ulaşamayacakları yükseklikte bir muz asılıydı ve etrafta kutular, çubuklar gibi çeşitli araçlar bulunuyordu.
Köhler'in çalışmaları, öğrenmenin sadece uyarıcı-tepki bağlarıyla açıklanamayacağını göstermiştir. Öğrenmede bilişsel süreçlerin, algının ve probleme bütüncül bir bakış açısıyla yaklaşmanın (Gestalt ilkesi) kritik bir rolü olduğunu kanıtlamıştır. Bu, davranışçılığa karşı bilişsel psikolojinin önemli temellerinden birini oluşturur.
🎓 Özetle: Kavrayış yoluyla öğrenme, bir bulmaca gibi görünen problemin parçalarının zihinde anlamlı bir bütün haline getirilmesi ve çözümün aniden fark edilmesidir. Köhler'in şempanzeleri, insan öğrenmesini anlamak için paha biçilmez bir pencere açmıştır.