Kıkırdak doku, iskelet sistemimizde bulunan, destek görevi gören özel bir bağ dokusudur. 🦴 Kemik dokudan farklı olarak daha esnek ve yumuşak bir yapıya sahiptir. Kıkırdak hücrelerine kondrosit, bu hücrelerin içinde bulunduğu boşluklara ise lakün adı verilir. Kondrositler, hücreler arası madde olan kondrin adlı bir matris salgılar. Bu doku, kan damarı ve sinir içermez; besin ve oksijen ihtiyacı difüzyon yoluyla komşu dokulardan sağlanır.
Kıkırdak doku, yapısındaki lif çeşidine ve yoğunluğuna göre üç ana tipe ayrılır.
En yaygın bulunan kıkırdak çeşididir. Matrisi ince, tip II kolajen lifler içerir. Bu lifler saydam bir görünüm kazandırdığı için "camımsı kıkırdak" olarak da bilinir.
Matrisinde bol miktarda elastik lif bulunur. Bu sayede hiyalin kıkırdağa göre çok daha esnek bir yapıya sahiptir.
Üç tip arasında en sağlam olanıdır. Matrisinde yoğun ve paralel demetler halinde tip I kolajen lifler bulunur. Bu yapı, basınç ve çekme kuvvetlerine karşı yüksek bir direnç sağlar.
💡 Önemli Not: Kıkırdak doku, kan damarı içermediği için iyileşme (rejenerasyon) yeteneği oldukça sınırlıdır. Bu nedenle kıkırdak hasarlarının tedavisi zordur.