Güney Amerika'nın kuzeybatısında, hem Karayip hem de Pasifik kıyılarına sahip, kahvesi, müziği ve renkli kültürüyle ünlü Kolombiya'nın başkenti, Bogotá'dır. Resmi adı Bogotá, Distrito Capital (Başkent Bölgesi) olan bu metropol, ülkenin siyasi, ekonomik ve kültürel kalbi konumundadır.
Bogotá, sadece bir idari merkez değil, aynı zamanda derin tarihi, canlı sanat sahnesi ve nefes kesen doğal manzarasıyla büyüleyici bir şehirdir.
Şehir, dünyaca ünlü Altın Müzesi (Museo del Oro) ile İspanyol öncesi döneme ışık tutar. Fernando Botero'nun karakteristik şişman figürlerinin sergilendiği Botero Müzesi ve modern sanatın önemli adreslerinden MAMBO, şehrin sanat zenginliğini gözler önüne serer. Ayrıca, her iki yılda bir düzenlenen uluslararası Bogotá Tiyatro Festivali, şehri bir sanatçılar cennetine dönüştürür.
And Dağları'nın yükseklerinde kurulu olması nedeniyle Bogotá'da tropikal değil, ılıman bir dağ iklimi hüküm sürer. Yıl boyunca ortalama sıcaklık 14°C civarındadır ve "dört mevsim bir gün içinde yaşanabilir" sözü bu şehir için oldukça geçerlidir. Şehrin doğusunda yükselen Monserrate Tepesi, hem muhteşem bir manzara sunar hem de önemli bir hac noktasıdır.
Bogotá, dünyanın en geniş ve en işlek bisiklet yolu ağlarından (Ciclovía) birine sahiptir. Pazar günleri ve bayram günlerinde ana caddeler araç trafiğine kapatılarak vatandaşların spor ve sosyalleşme alanına dönüştürülür. Toplu taşımanın bel kemiği ise TransMilenio adlı yüksek kapasiteli otobüs sistemidir.
Sonuç olarak, Kolombiya'nın başkenti Bogotá, yüksek rakımına rağmen enerjisi yüksek, tarihle modernliğin iç içe geçtiği, sürekli hareket halinde olan bir Güney Amerika incisidir. Sadece bir idari başkent değil, tüm bir ulusun ruhunun ve kültürel çeşitliliğinin yansıdığı canlı bir metropoldür.