Koşma, Türk Halk Edebiyatı'nda en yaygın kullanılan nazım biçimlerinden biridir. Genellikle 11'li hece ölçüsüyle yazılır. Dörtlüklerden oluşur ve dörtlük sayısı genellikle 3 ile 5 arasında değişir. Son dörtlükte şairin mahlası (takma adı) geçer. Konu olarak aşk, doğa, kahramanlık, ölüm, toplumsal eleştiri gibi çok çeşitli temaları işler.
Koşmalar, işledikleri konulara göre dört ana türe ayrılır. Her biri farklı bir duygu ve amaca hizmet eder.
Güzelleme, doğa güzelliklerini, aşkı, sevgiyi, sevgiliyi ve güzel olan her şeyi coşkulu ve lirik bir dille anlatan koşma türüdür. Temelinde hayranlık ve özlem vardır.
Örnek: Karacoğlan'ın birçok şiiri güzelleme türünün en güzel örneklerindendir.
"İncecikten bir kar yağar,
Tozar Elif Elif diye.
Deli gönül abdal olmuş,
Gezer Elif Elif diye."
Koçaklama, yiğitlik, kahramanlık, savaş ve vuruşma gibi konuların işlendiği epik (destansı) koşma türüdür. Coşkulu, heyecanlı ve cesaret verici bir havası vardır. Bu türün en büyük ustası Köroğlu'dur.
Örnek: Köroğlu'nun meşhur koçaklamasından bir dörtlük:
"Benden selam olsun Bolu Beyi'ne
Çıkıp şu dağlara yaslanmalıdır
Ok gıcırtısından kalkan sesinden
Dağlar seda verip seslenmelidir"
Taşlama, toplumdaki aksayan yönleri, kişilerin veya durumların eksiklik ve kusurlarını, yergi (eleştiri) amacıyla anlatan koşma türüdür. Bir nevi halk edebiyatı hicvidir. Sosyal eleştiri işlevi görür.
Örnek: Seyrani bu türün önemli temsilcilerindendir.
"Medresenin kapısın haki çekmişler,
İçinde eski yatak yok imiş.
Bir elinde tesbihi, bir elinde keşkül,
Böyle talebeden fakir yok imiş."
Ağıt, ölen bir kişinin ardından duyulan acıyı, üzüntüyü ve onun iyiliklerini, kahramanlıklarını anlatan koşma türüdür. Halk edebiyatında ölüm temasını en içli şekilde işleyen türdür. Doğal afet, ölüm, hastalık gibi toplumu derinden etkileyen olaylar için de söylenir.
Örnek: Bir ağıttan dörtlük:
"Kalktı göç eyledi Avşar illeri,
Ağır ağır giden eller bizimdir.
Arap atlar yakın eyler ırağı,
Yüce dağdan aşan yollar bizimdir."