Osmanlı İmparatorluğu'nun I. Dünya Savaşı'ndaki en parlak başarılarından biri olan Kut'ül Amare Zaferi, ne yazık ki uzun yıllar resmi tarih yazımında hak ettiği yeri bulamamıştır. Bu zafer, Çanakkale'den sonra İngiliz ordusuna karşı kazanılan en büyük ikinci muharebe olarak kayıtlara geçmiştir.
Kut'ül Amare (günümüzde El-Kut), Irak'ta, Bağdat'ın 170 km güneydoğusunda, Dicle Nehri kıyısında yer alan bir şehirdir. Stratejik konumu nedeniyle I. Dünya Savaşı'nda önemli bir cephe haline gelmiştir.
1915 yılı sonlarında, General Charles Townshend komutasındaki İngiliz-Hint ordusu, Bağdat'ı ele geçirmek amacıyla ilerlerken Selman-ı Pak Muharebesi'nde Osmanlı kuvvetlerine yenilmiş ve geri çekilerek Kut'ül Amare'ye sığınmıştır.
Bu büyük zafer, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yıllarında, I. Dünya Savaşı'nın genel olarak "yenilgi" ve "yıkım" ile hatırlanması ve yeni rejimin Osmanlı geçmişinden belirli bir mesafe koyma politikası nedeniyle uzun süre resmi tarih kitaplarında yer bulmadı. Ancak son yıllarda, tarihçiler ve kamuoyu tarafından yeniden keşfedilmekte ve hak ettiği değeri görmektedir.
Kut'ül Amare Zaferi, I. Dünya Savaşı'nda, Irak Cephesi'nde, Osmanlı 6. Ordusu'nun 147 gün süren bir kuşatma sonucunda İngiliz-Hint kuvvetlerini tamamen teslim aldığı büyük bir askeri başarıdır. Çanakkale'den sonra kazanılan en önemli zafer olarak kabul edilir ve İngiliz ordusuna indirilmiş ağır bir darbe olarak tarihe geçmiştir.
Bu zafer, sadece bir muharebenin ötesinde, zor koşullarda gösterilen direnç, strateji ve azmin simgesidir. 🕊️