Limit hız, bir cismin bir akışkan (hava veya su gibi) içinde hareket ederken ulaşabileceği maksimum hızdır. Bu hıza ulaşıldığında, cismin üzerine etkiyen direnç kuvveti (sürtünme) ile yer çekimi kuvveti (veya uygulanan diğer kuvvetler) birbirini dengeler ve cisim artık hızlanmaz, sabit hızla hareket etmeye başlar.
Cismin ağırlığı arttıkça, onu aşağı doğru çeken yer çekimi kuvveti de artar. Bu durumda, limit hıza ulaşmak için daha büyük bir direnç kuvveti gerekecektir. Dolayısıyla, daha ağır cisimler genellikle daha yüksek limit hızlara ulaşır.
Cismin yüzey alanı, akışkanla temas eden alan demektir. Yüzey alanı ne kadar büyük olursa, akışkanın uyguladığı direnç kuvveti de o kadar büyük olur. Bu nedenle, geniş yüzey alanına sahip cisimler daha düşük limit hızlara ulaşır.
Akışkanın yoğunluğu arttıkça, cismin hareketine karşı gösterdiği direnç de artar. Örneğin, su havadan daha yoğun olduğu için, su içinde hareket etmek havada hareket etmekten daha zordur ve limit hız daha düşük olur.
Cismin aerodinamik yapısı, yani havayı veya suyu ne kadar iyi yardığı, limit hızı önemli ölçüde etkiler. Daha aerodinamik (daha sivri) şekiller, daha az dirençle karşılaşır ve daha yüksek limit hızlara ulaşabilir.
Limit hızı hesaplamak için, cisme etkiyen kuvvetleri (yer çekimi ve direnç kuvveti) dengeleyen bir denklem kurmak gerekir. Direnç kuvveti genellikle hızın karesiyle orantılıdır. Bu durumda denklemi çözerek limit hızı bulabiliriz.
Fakat bu hesaplama, 11. sınıf fizik müfredatının ötesinde karmaşık matematiksel işlemler gerektirebilir. Temel prensipleri anlamak, limit hız kavramını kavramak için yeterlidir.