🎨 Lise İngilizce Düzensiz Fiiller: Ezberlemekten Anlamaya
Düzensiz fiiller, İngilizce öğrenirken karşılaşılan en büyük zorluklardan biridir. Ancak endişelenmeyin! Bu liste, düzensiz fiilleri öğrenme sürecinizi kolaylaştırmak ve daha keyifli hale getirmek için tasarlandı. İşte en sık kullanılan düzensiz fiiller ve pratik ipuçları:
📚 En Sık Kullanılan Düzensiz Fiiller Listesi
İşte İngilizce öğrenirken sıkça karşınıza çıkacak düzensiz fiillerin kapsamlı bir listesi. Bu liste, fiillerin temel formlarını (V1), geçmiş zaman hallerini (V2) ve geçmiş zaman ortaçlarını (V3) içermektedir.
- 🔑 be: was/were, been (olmak)
- 🚀 become: became, become (olmak, haline gelmek)
- 💪 begin: began, begun (başlamak)
- 👁️ bite: bit, bitten (ısırmak)
- 💨 blow: blew, blown (esmek, üflemek)
- 💔 break: broke, broken (kırmak)
- 가져오다 bring: brought, brought (getirmek)
- 짓다 build: built, built (inşa etmek)
- 🔥 burn: burnt/burned, burnt/burned (yakmak)
- 💥 burst: burst, burst (patlamak)
- 샀다 buy: bought, bought (satın almak)
- 잡다 catch: caught, caught (yakalamak)
- 고르다 choose: chose, chosen (seçmek)
- 오다 come: came, come (gelmek)
- 비용이 들다 cost: cost, cost (maliyeti olmak)
- 자르다 cut: cut, cut (kesmek)
- 파다 dig: dug, dug (kazmak)
- 하다 do: did, done (yapmak)
- 그리다 draw: drew, drawn (çizmek)
- 꿈꾸다 dream: dreamt/dreamed, dreamt/dreamed (rüya görmek)
- 마시다 drink: drank, drunk (içmek)
- 운전하다 drive: drove, driven (sürmek)
- 먹다 eat: ate, eaten (yemek)
- 넘어지다 fall: fell, fallen (düşmek)
- 먹이를 주다 feed: fed, fed (beslemek)
- 느끼다 feel: felt, felt (hissetmek)
- 싸우다 fight: fought, fought (dövüşmek)
- 찾다 find: found, found (bulmak)
- 날다 fly: flew, flown (uçmak)
- 잊다 forget: forgot, forgotten (unutmak)
- 용서하다 forgive: forgave, forgiven (affetmek)
- 얼다 freeze: froze, frozen (donmak)
- 얻다 get: got, gotten/got (almak, elde etmek)
- 주다 give: gave, given (vermek)
- 가다 go: went, gone (gitmek)
- 자라다 grow: grew, grown (büyümek)
- 매달다 hang: hung, hung (asmak)
- 가지다 have: had, had (sahip olmak)
- 듣다 hear: heard, heard (duymak)
- 숨기다 hide: hid, hidden (saklamak)
- 때리다 hit: hit, hit (vurmak)
- 잡다 hold: held, held (tutmak)
- 해치다 hurt: hurt, hurt (incitmek)
- 유지하다 keep: kept, kept (saklamak, tutmak)
- 알다 know: knew, known (bilmek)
- 놓다 lay: laid, laid (sermek, yatırmak)
- 이끌다 lead: led, led (yol göstermek)
- 배우다 learn: learnt/learned, learnt/learned (öğrenmek)
- 떠나다 leave: left, left (ayrılmak)
- 빌려주다 lend: lent, lent (ödünç vermek)
- 허락하다 let: let, let (izin vermek)
- 눕다 lie: lay, lain (uzanmak)
- 잃다 lose: lost, lost (kaybetmek)
- 만들다 make: made, made (yapmak)
- 의미하다 mean: meant, meant (anlamına gelmek)
- 만나다 meet: met, met (tanışmak)
- 지불하다 pay: paid, paid (ödemek)
- 놓다 put: put, put (koymak)
- 읽다 read: read, read (okumak)
- 타다 ride: rode, ridden (binmek)
- 울리다 ring: rang, rung (çalmak (zil))
- 일어나다 rise: rose, risen (yükselmek)
- 달리다 run: ran, run (koşmak)
- 말하다 say: said, said (söylemek)
- 보다 see: saw, seen (görmek)
- 팔다 sell: sold, sold (satmak)
- 보내다 send: sent, sent (göndermek)
- 놓다 set: set, set (kurmak, ayarlamak)
- 흔들다 shake: shook, shaken (sallamak)
- 빛나다 shine: shone, shone (parlamak)
- 쏘다 shoot: shot, shot (ateş etmek)
- 보여주다 show: showed, shown/showed (göstermek)
- 줄어들다 shrink: shrank, shrunk (küçülmek)
- 닫다 shut: shut, shut (kapatmak)
- 노래하다 sing: sang, sung (şarkı söylemek)
- 앉다 sit: sat, sat (oturmak)
- 자다 sleep: slept, slept (uyumak)
- 냄새 맡다 smell: smelt/smelled, smelt/smelled (kokmak)
- 말하다 speak: spoke, spoken (konuşmak)
- 쓰다 spend: spent, spent (harcamak)
- 쏟다 spill: spilt/spilled, spilt/spilled (dökmek)
- 망치다 spoil: spoilt/spoiled, spoilt/spoiled (bozmak)
- 퍼지다 spread: spread, spread (yaymak)
- 서다 stand: stood, stood (ayakta durmak)
- 훔치다 steal: stole, stolen (çalmak)
- 붙이다 stick: stuck, stuck (yapışmak)
- 찌르다 sting: stung, stung (sokmak)
- 맹세하다 swear: swore, sworn (yemin etmek)
- 쓸다 sweep: swept, swept (süpürmek)
- 헤엄치다 swim: swam, swum (yüzmek)
- 가지다 take: took, taken (almak)
- 가르치다 teach: taught, taught (öğretmek)
- 찢다 tear: tore, torn (yırtmak)
- 말하다 tell: told, told (anlatmak)
- 생각하다 think: thought, thought (düşünmek)
- 던지다 throw: threw, thrown (atmak)
- anlam다 understand: understood, understood (anlamak)
- 깨우다 wake: woke, woken (uyanmak)
- 입다 wear: wore, worn (giymek)
- 울다 weep: wept, wept (ağlamak)
- 이기다 win: won, won (kazanmak)
- 쓰다 write: wrote, written (yazmak)
💡 Düzensiz Fiilleri Öğrenme İpuçları
* 🎼
Şarkılar ve Tekerlemeler: Düzensiz fiilleri içeren şarkılar dinleyin veya kendi tekerlemelerinizi oluşturun.
* 🧩
Hafıza Kartları: Her bir fiilin üç halini (V1, V2, V3) içeren hafıza kartları hazırlayın ve düzenli olarak tekrar edin.
* ✍️
Cümle İçinde Kullanım: Öğrendiğiniz fiilleri farklı cümleler içinde kullanarak pekiştirin.
* 🎮
Oyunlar: Düzensiz fiilleri içeren kelime oyunları veya bulmacalar çözün.
* 📚
Hikayeler: Düzensiz fiillerin sıkça kullanıldığı kısa hikayeler okuyun veya yazın.
🎯 Pratik Alıştırmalar
Aşağıdaki cümleleri düzensiz fiillerin doğru halleriyle tamamlayın:
1. I _______ (see) a great movie yesterday.
2. She has _______ (go) to Paris.
3. They _______ (eat) all the cake.
4. He _______ (write) a letter to his friend.
5. We _______ (drink) all the juice.
**Cevaplar:**
1. saw
2. gone
3. ate
4. wrote
5. drank
Umarım bu liste ve ipuçları, düzensiz fiilleri öğrenme yolculuğunuzda size yardımcı olur! Başarılar!
