Modern Türk öykücülüğünün ustası Sait Faik Abasıyanık'ın 1948'de yayımlanan "Lüzumsuz Adam" adlı kitabında yer alan aynı isimli hikaye, yalnızlık, toplumdışılık ve anlamsızlık duygusunu derinlemesine işleyen bir başyapıttır. Sait Faik'in şiirsel ve insancıl üslubuyla kaleme aldığı bu öykü, "lüzumsuz" addedilen küçük insanın iç dünyasına bir pencere açar.
Hikayenin başkahramanı, isimsiz bir adamdır. Toplum içinde silik, ilişkilerinde başarısız, iş hayatında motive olamamış biridir. Kendisini etrafındaki dünyaya ve insanlara yabancı, hatta "lüzumsuz" hisseder. Bu duygu, onun günlük rutinlerini, İstanbul'un sokaklarında yaptığı yalnız yürüyüşlerini ve geçmişe dair düşüncelerini şekillendirir.
Lüzumsuz Adam, bir olay örgüsünden ziyade, bir ruh halinin ve varoluşsal sorgulamaların resmidir. İşlediği başlıca temalar:
Hikaye, Sait Faik'in kendine has özelliklerini taşır:
Lüzumsuz Adam, modern insanın zaman zaman hissettiği aidiyetsizlik, işe yaramazlık duygusu ve kalabalık içindeki yalnızlığını olağanüstü bir duyarlılıkla yakalar. Sait Faik, toplumun "kenara ittiği" bir karakteri merkeze alarak, aslında hepimizin içindeki kırılgan ve yalnız yanı konuşur. Bu hikaye, bize edebiyatın "lüzumsuz" hiçbir insan, hiçbir hayat olmadığını hatırlatan en güzel örneklerden biridir.
Öneri: Bu kısa ama derin hikayeyi okuduktan sonra, Sait Faik'in Son Kuşlar, Alemdağ'da Var Bir Yılan veya Mahalle Kahvesi gibi diğer öykü kitaplarına da göz atabilirsiniz.