Metafizik, felsefenin en temel ve en gizemli dallarından biridir. Adı, Aristoteles'in "fizikten sonra gelen" yazılarının sıralanışından gelir. En basit tanımıyla, fiziksel dünyanın ötesindeki gerçekliği, varlığın en nihai doğasını, ilk ilkeleri ve mutlak başlangıçları sorgulayan disiplindir. Deney ve gözlemle doğrudan kanıtlanamayan, ancak akıl yürütme ve sezgiyle ulaşılmaya çalışılan alanları inceler.
Metafizik, şu gibi büyük sorulara yanıt arar:
Metafizik düşünce, felsefe tarihi boyunca şekillenmiştir:
Platon, duyular dünyasının ötesindeki idealar dünyasını (idealar kuramı) savunarak metafiziğin temelini attı. Aristoteles ise "ilk felsefe" adını verdiği bu alanda, varlığın ilk nedenlerini (madde, form, etken, amaç) araştırdı.
Metafizik, teoloji (ilahiyat) ile iç içe geçti. Thomas Aquinas gibi düşünürler, Aristotelesçi metafiziği Hristiyan inancıyla sentezlemeye çalıştı.
Descartes, "Düşünüyorum, öyleyse varım" (\(Cogito, ergo sum\)) önermesiyle bilincin varlığını metafizik bir temel olarak ortaya koydu. Kant ise metafiziğin sınırlarını çizdi; insan aklının numen (kendinde şey) dünyasını bilemeyeceğini, yalnızca fenomen (görüngü) dünyasını bilebileceğimizi savundu.
20. yüzyılda mantıkçı pozitivizm, metafiziği "anlamsız" olarak eleştirdi. Ancak Heidegger gibi filozoflar "Varlık nedir?" sorusunu yeniden temel soru haline getirerek metafiziği canlandırdı.
Bu ikisi çoğu zaman karşıt gibi görünse de aslında farklı sorular sorar:
Örneğin, kuantum fiziği parçacıkların davranışını açıklar, metafizik ise bu fiziksel yasaların neden var olduğunu sorgular.
Metafizik, insanın kendisini ve içinde bulunduğu evreni anlama çabasının en derin ifadesidir. Gündelik hayatın ötesine geçerek, inançlarımızın, değerlerimizin ve bilgimizin altında yatan temel varsayımları ortaya çıkarmamıza yardımcı olur. Hayata dair en temel sorulara verdiğimiz cevaplar, aslında farkında olmasak da kişisel bir metafiziğe dayanır.
Sonuç olarak, metafizik fizik ötesine yapılan bir yolculuktur. Kesin yanıtlar vermekten çok, doğru soruları sormak ve düşünce ufkumuzu genişletmekle ilgilidir. İnsan aklının, görünür dünyanın sınırlarını aşma ve anlam arayışındaki en cesur girişimidir.