avatar
serhatbilgi
1335 puan • 147 soru • 120 cevap
✔️ Cevaplandı • Doğrulandı

Misak-ı Milli'nin Kabulü ve İstanbul'un İşgali

Misak-ı Milli'yi kabul etmemizin hemen ardından İstanbul'un işgal edilmesi benim kafamı karıştırıyor. Olayların bu kadar hızlı ve peş peşe gelmesi arasında nasıl bir bağlantı var anlayamadım. İtilaf Devletleri'nin bu karara neden bu kadar sert tepki gösterdiğini merak ediyorum.
WhatsApp'ta Paylaş
1 CEVAPLARI GÖR
✔️ Doğrulandı
0 kişi beğendi.
avatar
kucukkaptan
3535 puan • 120 soru • 351 cevap
Misak-ı Milli'nin Kabulü ve İstanbul'un İşgali

📜 Misak-ı Milli'nin Kabulü ve 🏛️ İstanbul'un İşgali: Milli Mücadele'nin Dönüm Noktası

Türk Milli Mücadelesi'nin siyasi ve askeri açıdan en kritik dönemeçlerinden biri, Misak-ı Milli'nin (Milli Yemin) kabulü ile hemen sonrasında yaşanan İstanbul'un resmen işgali olaylarıdır. Bu iki olay, birbirini tetikleyen ve Kurtuluş Savaşı'nın kaçınılmazlığını tüm dünyaya ilan eden tarihi adımlardır.

🎯 Misak-ı Milli: Türk Milletinin Siyasi Manifestosu

Son Osmanlı Mebusan Meclisi, 28 Ocak 1920'de gizli bir oturumda Misak-ı Milli kararlarını oy birliği ile kabul etti. Bu belge, Mustafa Kemal Paşa önderliğindeki Anadolu hareketinin siyasi hedeflerini resmileştirdi.

📋 Misak-ı Milli'nin Temel İlkeleri:

  • 🇹🇷 Milli Sınırlar: Mondros Ateşkesi imzalandığında (30 Ekim 1918) Türk askerinin koruduğu topraklar, bölünmez bir bütündür. (Arap çoğunluğun yaşadığı yerler için halk oylaması öngörülmüştür.)
  • 🗳️ Halkın İradesi: Kaderi Türk milleti tarafından çizilememiş olan (Batı Trakya, Kars, Ardahan, Artvin) bölgelerde halkoylaması yapılmalıdır.
  • ⚖️ Azınlık Hakları: Komşu ülkelerdeki Türklere tanınan haklar kadar azınlık hakları sağlanacaktır.
  • 💎 Ekonomik Bağımsızlık: Kapitülasyonlar kaldırılmalı, mali ve adli gelişmemizi engelleyen sınırlamalara son verilmelidir.
  • 🌊 Boğazların Statüsü: İstanbul ve Marmara'nın güvenliği sağlanmalı, Boğazların dünya ticaretine açılması konusu Türkiye ile ilgili devletlerin birlikte vereceği kararla belirlenmelidir.

Misak-ı Milli, "Ya istiklal, ya ölüm!" parolasının somut ve diplomatik bir ifadesiydi. Tam bağımsızlık ve milli egemenlik ilkelerine dayanıyordu.

⚔️ İstanbul'un Resmen İşgali (16 Mart 1920)

Misak-ı Milli'nin ilanı, İtilaf Devletleri (özellikle İngiltere) için kabul edilemezdi. Anadolu'daki direniş hareketini ve onun meclisteki siyasi gücünü kökünden çökertmek amacıyla harekete geçtiler.

⏳ İşgalin Gelişimi ve Sonuçları:

  • 🔨 Baskın ve Tutuklamalar: 16 Mart 1920 sabahı İstanbul'a asker çıkaran İtilaf kuvvetleri, şehri resmen işgal etti. Şehzadebaşı Karakolu'nu basarak şehitler verdiler. Rauf Bey, Kara Vasıf Bey gibi birçok mebus ve aydın tutuklanarak Malta'ya sürgüne gönderildi.
  • 🚫 Meclisin Dağıtılması: İşgal kuvvetleri, Meclis-i Mebusan'ı basarak çalışmalarına zorla son verdi. Bu, Osmanlı parlamenter sisteminin fiilen sonu oldu.
  • 💡 Dönüm Noktası: İşgal, Mustafa Kemal Paşa'nın öngörülerini haklı çıkardı. İstanbul'un artık milli iradeyi temsil edemeyeceği, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu fikri kesinleşti.

🔥 İki Olayın Milli Mücadele'ye Etkisi: Ankara'ya Yöneliş

Bu iki olay zincirleme bir tepkiyi doğurdu:

  1. 📢 Tepki ve Protesto: İşgal, Anadolu'da büyük bir infiale yol açtı. Mitingler düzenlendi, protesto telgrafları çekildi.
  2. 🏛️ Yeni Bir Merkez: Mustafa Kemal Paşa, 19 Mart 1920'de bir genelge yayınlayarak "olağanüstü yetkilere sahip bir meclisin" Ankara'da toplanacağını duyurdu.
  3. 🌟 Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Açılışı: 23 Nisan 1920'de Ankara'da TBMM açıldı. Bu meclis, hem işgalci güçlere hem de İstanbul Hükümeti'ne karşı milli iradenin tek temsilcisi oldu. Artık mücadelenin merkezi Ankara'ydı.

📊 Sonuç ve Değerlendirme

Misak-ı Milli ile İstanbul'un İşgali, Milli Mücadele'nin birbirini tamamlayan iki yüzüdür. Misak-ı Milli, "ne istediğimizi"; İstanbul'un işgali ise "neye karşı mücadele ettiğimizi" net bir şekilde ortaya koydu. İşgal, Ankara'da yeni ve milli bir devletin kuruluş sürecini hızlandıran en önemli dış etken oldu. Bu süreç, saltanatın sonunu, milli egemenliğin ve modern Türkiye Cumhuriyeti'nin doğuşunun habercisiydi.

Yorumlar