Modern Türkiye'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün kişiliği, düşünce yapısı ve liderlik vasıfları, yetiştiği aile ortamı ve çocukluk yıllarında şekillenmeye başlamıştır. Bu yazıda, Atatürk'ün aile kökenlerini ve Selanik'te geçen ilk yıllarını keşfedeceğiz.
Atatürk'ün ailesi, Osmanlı'nın çok kültürlü yapısını yansıtan tipik bir Rumeli ailesiydi.
Ali Rıza Efendi (1839-1888), muhtemelen Konya-Karaman bölgesinden Selanik'e göç etmiş bir Türk ailesine mensuptu. Önceleri evkaf kâtipliği (vakıf memurluğu) yapmış, daha sonra gümrük memuru ve kereste tüccarı olarak çalışmıştır. İlerici fikirlere sahip, yenilikçi bir kişi olarak bilinirdi. Mustafa Kemal henüz 7 yaşındayken vefat etmiştir.
Zübeyde Hanım (1857-1923), Selanik'in batısındaki Langaza bölgesinde toprakla uğraşan bir Türk ailesindendi. Güçlü karakteri, inancı ve otoriter yapısıyla tanınırdı. Eşinin vefatından sonra ailenin geçim yükünü üstlenmiş, Mustafa Kemal'in eğitimine büyük önem vermiştir. Milli Mücadele yıllarında Anadolu'ya geçmiş ve 1923'te İzmir'de vefat etmiştir.
Mustafa Kemal, 1881 yılında Selanik'te (bugünkü Yunanistan'da) Ahmet Subaşı Mahallesi'nde pembe boyalı üç katlı bir evde dünyaya geldi. O dönemde Selanik, Osmanlı İmparatorluğu'nun en canlı, çok kültürlü ve ticari açıdan gelişmiş şehirlerinden biriydi. Bu ortam, farklı kültürler, diller ve fikirlerle iç içe büyümesini sağladı.
Eğitim hayatına, annesinin isteğiyle geleneksel bir yöntem olan Hafız Mehmet Efendi'nin mahalle mektebinde başladı. Ancak buradaki eğitim tarzı babası Ali Rıza Efendi'ye göre çok modern değildi. Kısa süre sonra babasının kararıyla Şemsi Efendi Mektebi'ne (yeni usul bir özel okul) geçti. Bu okul, onun çağdaş eğitimle ilk tanışması oldu.
1888'de babası Ali Rıza Efendi'nin vefatı, aile için büyük bir dönüm noktası oldu. Zübeyde Hanım, çocuklarıyla bir süre Langaza'daki abisi Hüseyin Ağa'nın çiftliğine taşındı. Burada kısa bir süre tarım işleriyle uğraşan Mustafa Kemal, annesinin ısrarıyla eğitimine devam etmek üzere Selanik'e döndü.
Selanik'e dönünce Mülkiye Rüştiyesi'ne (sivil ortaokul) kaydoldu. Ancak burada bir öğretmeniyle yaşadığı anlaşmazlık sonucu okuldan ayrılmaya karar verdi. Askeri kıyafetlerden etkilenen genç Mustafa, annesinden habersiz Selanik Askeri Rüştiyesi'nin sınavlarına girdi ve kazandı. Annesini ikna ederek askeri eğitim yolunda ilk adımını attı. Bu okulda, matematik öğretmeni Yüzbaşı Mustafa Bey ona "Kemal" ismini verdi. Böylece "Mustafa Kemal" ismi tarih sahnesine çıkmaya hazırlanıyordu.
Mustafa Kemal'in çocukluğu, kayıplarla, zorluklarla, ancak aynı zamanda kararlılık ve dönüşüm fırsatlarıyla doluydu. Selanik'in kozmopolit atmosferi, ailesinin farklı karakterdeki fertleri ve yaşadığı erken olgunlaşma süreci, onun ileride Türk milletinin kaderini değiştirecek liderlik vasıflarının gelişmesinde kritik rol oynadı. Atatürk'ün "Benim hayatta yegâne fahrim, servetim Türklükten başka bir şey değildir" sözünün ardında, işte bu köklere sıkı sıkıya bağlı çocukluk yılları yatmaktadır.