Nafaka, Türk Medeni Kanunu'nda düzenlenen, bir kişinin diğerine belirli şartlar altında sağlamakla yükümlü olduğu maddi yardımdır. Temelinde, yasal olarak bakmakla yükümlü olunan kişilerin geçim ihtiyacının karşılanması yatar. Aile hukukunun en önemli kurumlarından biri olan nafaka, boşanma süreçlerinde sıklıkla gündeme gelse de, yalnızca boşanmaya özgü bir kurum değildir.
Türk hukuk sisteminde, farklı amaçlara hizmet eden çeşitli nafaka türleri bulunur. Her birinin şartları, süreleri ve miktarları farklılık gösterir.
Boşanma sonrasında, ekonomik durumu bozulan ve kendi geçimini sağlayamayacak duruma düşen eşe, diğer eş tarafından ödenen nafaka türüdür.
Boşanma sonrasında, velayet kendisine verilmeyen ebeveynin, çocuğun giderlerine katılmak amacıyla diğer ebeveyne ödediği nafakadır.
Evlilik devam ederken veya boşanma sonrasında gebe kalan kadının, doğuma kadar geçen süredeki ihtiyaçları için talep edebileceği nafakadır.
Medeni Kanun'un 364. maddesine dayanır. Üstsoy (anne, baba) ile altsoy (çocuk, torun) arasında veya kardeşler arasında, ihtiyaç halinde istenebilen nafaka türüdür. Boşanma ile ilgisi yoktur.
Nafaka miktarı, mahkeme tarafından tarafların sosyal ve ekonomik durumları, yaşam standartları, ihtiyaçlar ve hakkaniyet ilkesi göz önünde bulundurularak belirlenir. Kararda somut bir formül yoktur; her dava kendi özelinde değerlendirilir.
Nafikaya ilişkin kararlar kesin değildir. Taraflardan birinin mali durumunda (örneğin işsiz kalma, yeni bir iş bulma, maaş artışı) veya ihtiyaçlarında önemli bir değişiklik olursa, nafakanın artırılması, azaltılması veya kaldırılması için yeni bir dava açılabilir.
Nafaka, hukukumuzda sosyal dengeyi ve korunması gereken kişilerin (çocuk, ekonomik gücü zayıf eş) geçim güvenliğini sağlamaya yönelik önemli bir kurumdur. Temel amacı, boşanma veya ayrılık gibi durumlarda ortaya çıkabilecek mağduriyetleri en aza indirmek ve kişilerin insan onuruna yaraşır bir hayat sürmesini temin etmektir. Her somut olay, kendi koşulları içinde değerlendirilmeli ve nafaka konusundaki genel geçer yargılardan kaçınılmalıdır.