"Ölü Canlar", Rus edebiyatının en önemli ve çığır açan eserlerinden biridir. Bu roman, gerçekçilik akımının Rusya'daki ilk büyük örneklerinden kabul edilir ve yazarı Nikolay Vasilyeviç Gogol'dur. Gogol, bu eseriyle sadece bir edebi başyapıt ortaya koymakla kalmamış, aynı zamanda Çarlık Rusyası'nın toplumsal yapısını, bürokrasisini ve insan karakterlerini eşsiz bir mizah ve eleştirel gözle betimlemiştir.
Nikolay Gogol (1809-1852), Ukrayna asıllı Rus yazar, oyun yazarı ve eleştirmendir. Eserlerinde gerçekçilik ile fantastik öğeleri harmanlamasıyla tanınır. "Bir Delinin Hatıra Defteri", "Palto" ve "Müfettiş" gibi eserleri de bulunan Gogol, "Ölü Canlar"ı yazma sürecinde uzun yıllar harcamış ve romanın ikinci cildini tamamlayamadan yakmıştır. Günümüze ulaşan kısım, aslında planlanan üçlemenin yalnızca ilk cildidir.
Romanın başkahramanı Pavel İvanoviç Çiçikov'dur. Çiçikov, 19. yüzyıl Çarlık Rusyası'nda, toprak sahiplerinden "ölü canlar"ı satın almak için bir yolculuğa çıkar. Buradaki "ölü can" (veya "ölü ruh") kavramı, o dönemdeki serf (köle) sistemine dayanır. Toprak sahipleri, sayım zamanları arasında ölen ancak resmi kayıtlarda hâlâ "canlı" görünen kölelerin (serflerin) listesini ellerinde tutarlar ve bu köleler için hâlâ vergi öderler. Çiçikov, bu kayıtlardaki ölü köleleri çok ucuza satın alıp, sonra onları "canlı" gibi gösterip bankadan kredi çekmeyi veya devletten toprak almayı planlar.
"Ölü Canlar", yayınlandığı 1842 yılından itibaren büyük yankı uyandırmıştır. Eser, Rus gerçekçiliğinin (realizm) temel taşlarından biri olarak kabul edilir. Dostoyevski'nin "Ecinniler" eserinde "Hepimiz Gogol'un 'Palto'sundan çıktık" sözü, Gogol'un Rus edebiyatı üzerindeki kurucu etkisini gösterir. "Ölü Canlar" da bu geleneğin en görkemli parçasıdır.
Roman, birçok tiyatro oyununa, filme ve televizyon uyarlamasına konu olmuştur. Ayrıca, "Çiçikov" karakteri ve "ölü can alım-satımı" kurgusu, evrensel bir insan açgözlülüğü ve sistemleri manipüle etme alegorisi olarak edebiyat tarihinde yerini almıştır.
"Ölü Canlar", Nikolay Gogol'un ustalık eseri ve Rus edebiyatının bir dönüm noktasıdır. Sadece bir dolandırıcılık hikayesi değil, bir toplumun röntgenini çeken, mizah ile trajediyi iç içe geçiren derin bir insanlık komedyasıdır. Edebiyatseverlerin mutlaka okuması gereken, her okumada yeni anlamlar keşfedilen bir klasiktir.
Not: Gogol, romanın ikinci cildini tamamlamış olsa da, memnun kalmadığı gerekçesiyle yakmıştır. Günümüzde bazı fragmanlar ve taslaklar mevcuttur.