🌍 Osmanlı Devletinin 20. Yüzyıl Başlarındaki Siyasi Durumu
20. yüzyılın başları, Osmanlı Devleti için bir çöküş, dağılma ve yeniden yapılanma çabalarının iç içe geçtiği son derece hareketli ve kritik bir dönemdir. Bu dönemde imparatorluk, "Hasta Adam" olarak nitelendirilmiş ve büyük güçlerin siyasi ve ekonomik hedeflerinin odağı haline gelmiştir.
📉 Meşrutiyet ve İstibdat Dönemi
- 🗳️ II. Meşrutiyet'in İlanı (1908): Jön Türkler (İttihat ve Terakki Cemiyeti) tarafından başlatılan hareket sonucu, Sultan II. Abdülhamid anayasayı (Kanun-ı Esasi) yeniden yürürlüğe koydu ve meclisi açtı. Amaç, devleti dağılmaktan kurtarmak ve modernleştirmekti.
- 🚫 31 Mart Vakası (1909): Meşrutiyet rejimine karşı gerçekleşen bir isyandır. İsyan, Hareket Ordusu tarafından bastırıldı ve Sultan II. Abdülhamid tahttan indirildi. Bu olay, İttihat ve Terakki'nin siyasetteki asıl güç haline gelmesini sağladı.
⚔️ Trablusgarp ve Balkan Savaşları
- 🇱🇾 Trablusgarp Savaşı (1911-1912): İtalya, Osmanlı'nın Kuzey Afrika'daki son toprağı olan Trablusgarp'ı işgal etti. Uşi Antlaşması (1912) ile Osmanlı, Trablusgarp ve Bingazi'yi İtalya'ya bırakmak zorunda kaldı. Bu, Kuzey Afrika'daki Osmanlı varlığının sonu oldu.
- 💥 Balkan Savaşları (1912-1913):
- I. Balkan Savaşı: Bulgaristan, Sırbistan, Yunanistan ve Karadağ'dan oluşan Balkan Birliği, Osmanlı'ya saldırdı. Osmanlı ordusu ağır bir yenilgi aldı ve Londra Antlaşması (1913) ile Midye-Enez hattının batısındaki tüm Rumeli toprakları kaybedildi. Arnavutluk bağımsızlığını ilan etti.
- II. Balkan Savaşı: Balkan devletleri, I. Balkan Savaşı'nda ele geçirdikleri toprakların paylaşımı konusunda anlaşmazlığa düştü. Osmanlı, bu fırsattan yararlanarak Edirne'yi geri aldı.
Balkan Savaşları, Osmanlı'nın Avrupa'daki varlığını neredeyse tamamen sonlandırdı ve büyük bir insani trajediye (göçler) yol açtı.
🎭 İttihat ve Terakki'nin Mutlak Hakimiyeti
1913'teki Bâb-ı Âli Baskını ile İttihat ve Terakki yönetime kesin olarak el koydu. Enver, Talat ve Cemal Paşalar'ın önderliğinde, ülke fiilen bir "parti diktatörlüğü" ile yönetilmeye başlandı. Bu dönemde Alman etkisi giderek arttı.
🤝 Büyük Güçlerin Baskısı ve Kapitülasyonlar
Osmanlı Devleti, ekonomik açından büyük ölçüde dışa bağımlı hale gelmişti. Kapitülasyonlar yabancı devletlere büyük ayrıcalıklar tanıyor ve yerli sanayinin gelişmesini engelliyordu. İttihat ve Terakki, kapitülasyonları kaldırmayı önemli bir hedef olarak belirlemişti.
🌐 I. Dünya Savaşı'na Giden Yol
- 🛡️ Osmanlı, toprak bütünlüğünü korumak için ittifak arayışına girdi. İngiltere ve Fransa'nın olumsuz yaklaşımı üzerine, Almanya'ya yöneldi.
- ⚓ Goeben ve Breslau Olayı: İki Alman savaş gemisinin Osmanlı'ya sığınması ve sonrasında Osmanlı donanmasına katılması, İtilaf Devletleri ile ilişkileri iyice gerdi.
- 💣 Yavuz ve Midilli'nin Rus Limanlarını Bombalaması: Bu olay, fiilen Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'na girmesine neden oldu.
💡 Özetle: 20. yüzyılın başlarında Osmanlı Devleti, içeride siyasi istikrarsızlık ve rejim krizleri, dışarıda ise ardı arkası kesilmeyen savaşlar ve toprak kayıplarıyla karşı karşıyaydı. İttihat ve Terakki'nin otoriter yönetimi altında, devleti ayakta tutma ve modernleştirme çabaları, nihayetinde onu I. Dünya Savaşı gibi büyük bir felaketin eşiğine getirdi.