Finans dünyasında sıkça duyduğumuz "repo" ve "gecelik faiz" kavramları, özellikle para piyasalarında aktif olan yatırımcılar ve finans kuruluşları için büyük önem taşır. Bu yazıda, bu iki temel finansal terimi detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
Repo, "Repurchase Agreement" ifadesinin kısaltmasıdır ve Türkçe'de "geri alım anlaşması" olarak adlandırılır. Temel olarak, bir menkul kıymetin (genellikle hazine bonosu veya devlet tahvili) belirli bir tarihte ve belirli bir fiyattan geri alınması şartıyla satılması işlemidir.
Repo işlemleri genellikle kısa vadeli (1 gün ile 1 yıl arası) olarak gerçekleştirilir ve finansal piyasalarda likidite yönetimi için yaygın olarak kullanılır.
Gecelik faiz, finansal kuruluşların birbirlerine bir gece süreyle borç verdikleri faiz oranıdır. Merkez bankaları tarafından belirlenen politika faizleri doğrultusunda şekillenir ve para piyasalarının temel göstergelerinden biridir.
Repo işlemleri ve gecelik faiz oranları arasında yakın bir ilişki bulunur. Gecelik repo işlemleri, finansal kuruluşların bir gecelik borçlanma maliyetini belirler. Merkez bankaları, gecelik faiz oranlarını yönlendirerek repo piyasasındaki faiz oranlarını da etkiler.
Bir bankanın nakit ihtiyacı olduğunu ve elindeki 1 milyon TL değerindeki hazine bonosunu repo yoluyla satmak istediğini varsayalım. Gecelik faiz oranı %15 ise:
Repo işlemleri ve gecelik faiz oranları, modern finansal sistemin temel taşlarındandır. Repo, menkul kıymetlerin geri alım vaadiyle satılması yoluyla kısa vadeli finansman sağlarken; gecelik faiz, bu işlemlerin maliyetini belirleyen önemli bir gösterge görevi görür. Her iki kavram da finansal piyasaların sağlıklı işleyişi ve merkez bankası politikalarının etkinliği açısından hayati öneme sahiptir.
Bu finansal araçları anlamak, hem kurumsal yatırımcılar hem de finans alanında kariyer hedefleyen bireyler için büyük önem taşımaktadır.