Sanat tarihinin en tanınmış, en gizemli ve en çok konuşulan portrelerinden biri olan “İnci Küpeli Kız”, Hollandalı Altın Çağ ressamı Johannes Vermeer'in imzasını taşır. Tablo, genellikle “Kuzey'in Mona Lisa'sı” olarak anılır ve Vermeer'in günümüze ulaşan 36 eserinden biridir.
1632-1675 yılları arasında yaşayan Vermeer, Hollanda Altın Çağı'nın önemli isimlerindendir. Eserlerinde günlük yaşam sahnelerini, olağanüstü bir ışık kullanımı, renk hassasiyeti ve detaylara olan dikkatiyle resmetmiştir. “İnci Küpeli Kız” da onun bu teknik ustalığının en yalın ve en çarpıcı örneğidir.
Eser, bir portreden çok, “tronie” olarak adlandırılan; karakter, ifade veya kostüm çalışması olarak kabul edilir. Yani, belirli bir kişinin portresinden ziyade, bir tipi veya bir anlık ifadeyi yakalamayı hedefler.
“İnci Küpeli Kız” (Felemenkçe: Het Meisje met de Parel), Hollanda'nın Lahey şehrindeki Mauritshuis Müzesi'nde sergilenmektedir. Uzun yıllar boyunca nispeten az bilinen eser, 1995'teki büyük bir restorasyondan sonra dünya çapında ün kazanmış, Tracy Chevalier'ın aynı adlı romanı (1999) ve sonrasında çekilen filmle (2003) popüler kültürün bir parçası haline gelmiştir.
Johannes Vermeer'in “İnci Küpeli Kız”ı, sadece bir portre değil, bir anın, bir ifadenin ve ışığın büyüsünün tuvalde ebedileştirilmiş halidir. Kim olduğu asla bilinmeyen bu genç kız, sanatseverlerin hayal gücünü yakalamaya ve Vermeer'in dehasına tanıklık etmeye devam etmektedir.