Ahmet Hamdi Tanpınar'ın 1961 yılında yayımlanan "Saatleri Ayarlama Enstitüsü", Türk edebiyatının modern klasikleri arasında yer alan önemli bir eserdir. Roman, sembolik anlatımı, ironik dili ve derin tematik yapısıyla dikkat çeker.
Romanın merkezinde, Doğu-Batı çatışması, modernleşme, zaman algısı, gelenek ve değişim gibi temalar bulunur. Ancak bunlar, mizahi ve alegorik bir kurgu içinde işlenir.
Saat, sadece bir zaman ölçme aleti değil; medeniyetlerin zaman algısının temsilidir. Nuri Efendi'nin saat tamir atölyesi (geleneksel, manevi zaman) ile Enstitü (mekanik, resmi zaman) karşılaştırılır.
Enstitü, modernleşmenin absürt ve taklitçi yanını temsil eder. Amaçsız bir kurum olarak, toplumun anlam kaybına uğramış dönüşümünü gösterir.
Tanpınar, romanında ironi, mizah, alegori ve sembolizm tekniklerini ustaca kullanır. Görünürde komik ve absürt olaylar anlatılırken, arka planda derin sosyolojik eleştiriler sunulur.
"Saatleri Ayarlama Enstitüsü", Türk toplumunun modernleşme sürecindeki çelişkilerini, kimlik bunalımını ve kültürel ikilemlerini ele alır. Ana fikir şudur: Gerçek ilerleme, taklitçilikle değil, kendi değerlerimizle modern dünyayı sentezleyerek mümkündür. Roman, zamanın sadece mekanik olarak değil, kültürel ve psikolojik boyutlarıyla da anlaşılması gerektiğini vurgular.
Roman, saatleri ayarlamanın aslında "kendimizi ayarlamak" anlamına geldiğini, değişimin dışarıdan mekanik bir müdahale değil, içsel ve anlamlı bir dönüşüm olması gerektiğini anlatır. Bu nedenle, sadece tarihsel bir dönemi değil, evrensel bir modernleşme eleştirisini sunar.