Edebiyat tarihinin en bilge, en zarif ve en stratejik kadın karakterlerinden biri olan Şehrazat (Şehrazad veya Şehrazade olarak da bilinir), Binbir Gece Masalları'nın merkezindeki başkahramandır. Bu kadim eser, Orta Doğu ve Güney Asya kökenli halk hikâyelerinin, masalların ve fıkraların bir derlemesidir.
Şehrazat'ın hikâyesi, eserin çerçeve öyküsünü oluşturur. Kral Şehriyar, eşi tarafından ihanete uğradıktan sonra tüm kadınlardan nefret eder ve her gece bir genç kadınla evlenip, sabah olunca onu idam ettirir. Bu korkunç döngüyü durdurmak isteyen Vezirin kızı Şehrazat, gönüllü olarak kralın yanına gider. Onu öldürmemesi için dahiyane bir plan yapar: Her gece krala sonu heyecanlı bir yerde bitecek masallar anlatır. Merakla sonunu bekleyen kral, Şehrazat'ı ertesi gece de dinlemek için idamı erteler. Bu, bin bir gece boyunca sürer.
Eserin kökenleri 8. ve 9. yüzyıllara kadar uzanır. Hint, Fars, Arap, Mezopotamya ve Mısır kültürlerinden beslenen hikâyeler, zaman içinde eklemelerle zenginleşmiştir. Batı dünyasına ise 18. yüzyılda Fransız çevirmen Antoine Galland'ın çevirisiyle ulaşmış ve büyük bir ilgi görmüştür.
Şehrazat'ın hikâyesi, sadece edebiyatla sınırlı kalmamıştır:
Şehrazat, edebiyat tarihinde pasif bir kurban değil, aktif bir kahraman olarak öne çıkan ender kadın karakterlerdendir. Onun hikâyesi, zulme karşı zekâ, sanat ve sabırla direnmenin, aynı zamanda hikâye anlatıcılığının iyileştirici ve dönüştürücü gücünün evrensel bir timsalidir. Bu nedenle, "Şehrazat hangi eserin kahramanıdır?" sorusunun cevabı olan Binbir Gece Masalları, yalnızca bir masal derlemesi değil, insanlığın ortak kültürel mirasının en değerli hazinelerinden biridir.