Edebiyatımızın en renkli, en eleştirel ve en eğlenceli romanlarından biri olan Şıpsevdi, büyük yazar Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın eseridir. İlk olarak 1911 yılında yayımlanan bu roman, Türk edebiyatında "alafranga züppe" tipinin en başarılı örneklerinden biri olarak kabul edilir.
Hüseyin Rahmi Gürpınar (1864-1944), Türk edebiyatının gerçekçi ve toplumcu yazarlarındandır. Eserlerinde genellikle İstanbul'un gündelik hayatını, batılılaşmanın yanlış anlaşılmasını, töreleri, sosyal dengesizlikleri ve insanların gülünç taraflarını mizahi bir dille anlatmıştır. Roman ve hikayeleri, toplumun her kesiminden karakterlerle doludur.
Şıpsevdi, "sonradan görme" bir tip olan Meftun Bey'in hikayesini anlatır. Meftun Bey, yüzeysel bir şekilde Batı hayranıdır; Fransızca kelimelerle konuşur, görgüsüzce davranır ve hızlı bir zenginlik hayali peşindedir. Roman, onun ve çevresindekilerin düştüğü komik ve trajikomik durumlar üzerinden, dönemin yozlaşmış değerlerini ve yanlış batılılaşmayı sert bir şekilde eleştirir.
Şıpsevdi, Türk romanının gelişiminde önemli bir kilometre taşıdır. Realist ve natüralist akımların izlerini taşır. Hüseyin Rahmi, bu eserinde sadece eğlendirmeyi değil, aynı zamanda toplumu eğitmeyi ve düşündürmeyi de amaçlamıştır. Roman, güncelliğini ve çarpıcılığını günümüzde de korumaktadır; çünkü "şıpsevdi" (anlık heveslere kapılan, kararsız) karakterler her dönemde var olagelmiştir.
Eğer toplumsal eleştiriyi keskin bir mizahla harmanlayan, canlı karakterlerle örülü bir klasik okumak istiyorsanız, Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın bu başyapıtı tam size göre. Şıpsevdi, sadece kimin eseri olduğunu bilmekten öte, mutlaka okunması gereken bir Türk edebiyatı hazinesidir.