1364 yılında gerçekleşen Sırpsındığı Savaşı, Osmanlı Devleti'nin Balkanlar'daki varlığını kalıcı hale getiren ve Avrupa'ya doğru genişlemesinin önünü açan kritik bir dönüm noktasıdır. Bu savaş, Osmanlı'nın Haçlı ordularına karşı kazandığı ilk büyük zafer olması bakımından da özel bir öneme sahiptir.
I. Murat (Hüdavendigar) döneminde Osmanlılar, Balkanlar'da hızla ilerliyordu. Edirne'nin 1361'de fethi, Avrupa devletlerini endişelendirmiş ve Papa V. Urban'ın çağrısıyla Sırp, Macar, Bulgar, Eflak ve Bosna kuvvetlerinden oluşan bir Haçlı ittifakı kurulmuştu. Bu ittifakın amacı, Osmanlı'yı Balkanlar'dan atmak ve Avrupa'yı Türk tehdidinden kurtarmaktı.
Sırpsındığı (Sirf-sındığı) "Sırp Kırığı" anlamına gelmektedir. Haçlı ordusu, Edirne'yi ele geçirmek üzere ilerlerken, I. Murat'ın komutanlarından Hacı İlbey bir gece baskını planladı. Meriç Nehri kenarında konaklayan düşman ordusu, gece vakti ani bir saldırıya uğradı. Şaşkına dönen Haçlı kuvvetleri, nehrin sularında boğuldu veya geri çekilirken imha edildi.
Sırpsındığı Savaşı, Osmanlı Devleti'nin küçük bir beylikten imparatorluğa dönüşüm sürecindeki en önemli adımlardan biridir. Bu zafer, Kosova Meydan Muharebesi (1389) ve Niğbolu Muharebesi (1396) gibi sonraki Haçlı-Osmanlı çatışmalarında da Osmanlı ordusuna moral ve stratejik avantaj sağlamıştır. Sırpsındığı, Türklerin Balkanlar'daki varlığının kalıcı olduğunu tüm Avrupa'ya gösteren sembolik bir zafer olarak tarihteki yerini almıştır.
Sonuç olarak, Sırpsındığı Savaşı sadece askeri bir zafer değil, aynı zamanda Osmanlı'nın jeopolitik konumunu değiştiren ve Avrupa tarihini şekillendiren stratejik bir dönüm noktasıdır.