Sıvılar ve gazlar, maddenin akışkan halleridir. Yani, belirli bir şekilleri yoktur ve bulundukları kabın şeklini alırlar. Bu ortak özellik, onları katı maddelerden ayırır. Ancak, bu benzerliğin ötesinde, her iki halin de kendine özgü karakteristikleri bulunmaktadır.
Hem sıvılar hem de gazlar, üzerlerine uygulanan bir kuvvete karşı kolayca hareket edebilirler. Bu özellik, moleküllerinin serbestçe hareket edebilmesinden kaynaklanır. Katılarda ise moleküller sabit bir konumda bulundukları için akışkanlık gözlenmez.
Gazlar, sıvılara göre çok daha kolay sıkıştırılabilirler. Bunun nedeni, gaz molekülleri arasındaki boşluğun sıvılardakinden çok daha fazla olmasıdır. Sıvılarda moleküller birbirine daha yakın olduğu için sıkıştırmak daha zordur.
Gazlar, bulundukları ortama homojen bir şekilde yayılırlar. Bu, moleküllerinin sürekli ve rastgele hareketi sayesinde gerçekleşir. Sıvılar da yayılabilir, ancak bu süreç gazlara göre çok daha yavaştır.
Hem sıvılar hem de gazlar ısıtıldıklarında genleşirler. Yani, hacimleri artar. Gazların genleşme katsayısı, sıvılarınkinden daha yüksektir. Bu nedenle, sıcaklık değişimlerine gazlar sıvılardan daha duyarlıdır.
Sıvılar ve gazlar, bulundukları yüzeye basınç uygularlar. Bu basınç, moleküllerin yüzeye çarpması sonucu oluşur. Gazların basıncı, sıcaklık ve hacimle doğru orantılıdır (ideal gaz yasası). Sıvılarda ise basınç, derinlikle artar.