Türkçede bazı cümlelerde, gerçekte bir işi yapan olmadığı halde, cümleyi dil bilgisi kurallarına uydurmak için kullanılan sözcüklere sözde özne denir. Bu özneler, işi yapan gerçek bir varlık değildir; cümlenin anlamından dolayı ortaya çıkarlar.
Aşağıdaki örnekleri inceleyelim:
Bu cümlede "yemek" sözcüğü sözde öznedir. Çünkü yemeğin kendisi pişirme işini yapmaz. Aslında "Birisi yemeği pişirdi." demek istiyoruz ama kimin pişirdiği belli değil veya söylenmek istenmiyor.
"Kararlar" sözcüğü sözde öznedir. Kararlar kendi kendini alamaz. Bu işi toplantıdaki insanlar yapmıştır, ancak cümle edilgen yapıda kurulduğu için özne "kararlar" gibi görünür.
"Bayraklarla" sözcüğü sözde öznedir. Bayraklar kendi kendini süsleyemez. Bu işi belediye çalışanları veya vatandaşlar yapmıştır.
"Çocuk topu attı." → Burada "çocuk" gerçek öznedir, çünkü atma işini o yapmıştır.
"Top atıldı." → Burada "top" sözde öznedir. Top kendi kendini atamaz, birisi onu atmıştır.
Bir cümlede sözde özne olup olmadığını anlamak için kendimize şu soruyu sorarız: "Bu işi kim yapıyor?" Eğer cevap veremiyorsak veya cümlenin öznesi bu işi yapamayacak bir varlık/nesne ise (yemek, karar, top gibi), o zaman bu bir sözde öznedir.
Özetle, sözde özne, dilimizdeki edilgen cümlelerin doğal bir sonucudur ve cümlenin anlamlı olması için gramerde yer alır. 🎓