Edebiyat, duygu ve düşünceleri ifade etmenin ötesinde, bazen onları zarif bir perdenin ardına saklamak için de kullanılır. İşte Tecahül-i Arif tam da bu noktada karşımıza çıkan, şairin veya yazarın bilmezden gelme numarası yaparak aslında çok iyi bildiği bir durumu, olayı veya duyguyu özel bir üslupla ifade etme sanatıdır. Bu sanat, okuyucuyu düşündürmeyi, ince bir mizah katmayı veya derin bir anlamı dolaylı yoldan aktarmayı amaçlar.
Tecahül-i Arif, Arapça kökenli bir terim olup "bilginin bilmezlikten gelinmesi" anlamına gelir. Sanatın temelinde şu özellikler yatar:
Bu sanat, özellikle Divan Edebiyatı'nda sıkça kullanılmış, Tanzimat sonrası edebiyatta da varlığını sürdürmüştür.
"Şeb-i yeldayı müneccimle muvakkit ne bilir / Mübtela-yı gama sor kim geceler kaç sürer."
Anlamı ve Sanatı: "Kışın en uzun gecesini (şeb-i yelda) müneccim ve saatçi ne bilsin? / Gam hastasına sor, gecelerin kaç saat sürdüğünü!" Burada şair, bilmezden gelir: "Müneccim (gökbilimci) ve muvakkit (saatçi) uzun geceyi hesaplayamaz" der. Aslında kastettiği, aşk/acı çeken insan için her gece çok uzun ve çetindir, bunun ölçüsünü ancak o bilir. Bilen kişiye "bilmez" diyerek ince bir anlatım kullanır.
"Bu havada dışarı çıkma, üşütürsün" diyen anneye gencin cevabı: "Anne, ben üşüyecek kadar dışarıda kalmayı nereden bileyim?"
Anlamı ve Sanatı: Genç, aslında geç saatlere kadar dışarıda kalacağını çok iyi bilmektedir. Ancak bu bilgiyi, annesini kırmadan, şakacı bir dille bilmezden gelerek ifade eder. Bu, günlük hayatta da kullandığımız nükteli bir tecahül-i arif örneğidir.
Bu sanatı, özellikle İstifham (Soru Sorma) ve Tariz (İğneleme, Dokundurma) sanatlarıyla karıştırmamak gerekir.
Tecahül-i Arif, edebiyatın en nazik ve zekice oyunlarından biridir. Şair ve yazarlara, duygularını ve düşüncelerini doğrudan değil, dolaylı, estetik ve düşündürücü bir yoldan anlatma imkanı verir. Günlük hayatımızda bile farkında olmadan kullandığımız bu sanat, aslında iletişimin inceliğini ve sözün gücünü gösteren kadim bir edebi hazinedir. Bir metinde "Acaba burada bilmezden mi geliniyor?" diye düşünmeye başladıysanız, bu sanatın büyülü dünyasına adım atmışsınız demektir.