Heybetli Fırat Nehri üzerinde yükselen Atatürk Barajı, Türkiye'nin en büyük, dünyanın ise sayılı barajları arasında yer alan devasa bir mühendislik harikasıdır. Sadece boyutlarıyla değil, sağladığı enerji ve tarımsal can suyu ile ülke ekonomisine yaptığı katkıyla da "dev" unvanını hak eder. Gelin, bu görkemli yapıyı yakından tanıyalım.
Atatürk Barajı, Şanlıurfa ve Adıyaman illeri sınırları içinde yer alır. Güneydoğu Anadolu Projesi'nin (GAP) kalbi ve itici gücü olarak kabul edilir.
Barajın büyüklüğünü anlamak için birkaç çarpıcı rakama bakmak yeterli:
Atatürk Barajı, sadece bir enerji kaynağı değil, aynı zamanda bir kalkınma projesinin temel taşıdır. Yaratığı etkiler çok yönlüdür:
Bu kadar büyük bir proje elbette bazı tartışmaları da beraberinde getirmiştir. Barajın yapımı sırasında, antik kent Zeugma'nın bir kısmı sular altında kalmış, acil kurtarma kazıları yapılmış ve bugün "Çingene Kızı" mozaiği gibi eşsiz eserler Gaziantep Müzesi'ne taşınmıştır. Ayrıca, büyük ölçekli sulamanın uzun vadeli toprak ve su kaynakları üzerindeki etkileri (tuzlanma, su kaybı) de süregelen bir izleme ve yönetim konusudur.
Atatürk Barajı, Türkiye'nin modernleşme ve kalkınma vizyonunun somut bir simgesidir. Fiziksel büyüklüğünün ötesinde, bir bölgenin sosyo-ekonomik kaderini değiştiren, enerji ve gıda güvenliğine katkı sağlayan stratejik bir yatırımdır. Hem mühendislik başarısı hem de yarattığı etkilerle ülke tarihinde silinmez bir iz bırakmıştır.