Bir uçak kanadı (profil), havada hareket ettiğinde üzerinden ve altından geçen hava akışı arasında bir basınç farkı oluşturur. Bu basınç farkı, uçağın havada yükselmesini sağlayan kaldırma kuvvetini (Lift) meydana getirir. Bernoulli İlkesi, bu kuvvetin nasıl oluştuğunu açıklamak için sıklıkla kullanılan temel bir fizik kuralıdır.
Bernoulli İlkesi, akışkanların (sıvı veya gaz) hareketiyle ilgili temel bir kanundur. İlkeye göre:
Akışkanın hızı arttığında, akışkanın uyguladığı basınç azalır; hızı azaldığında ise basınç artar.
Bunu matematiksel olarak şu şekilde ifade edebiliriz:
\( P + \frac{1}{2} \rho v^2 + \rho gh = \text{sabit} \)
Bu formülde:
Kanat gibi yatay bir sistemde yükseklik (h) değişimi ihmal edilebilir. Bu nedenle, formülü basitleştirirsek: Hız artarsa, basınç azalır.
Bir uçak kanadının kesiti (profil) incelendiğinde, üst yüzeyinin alt yüzeyine göre daha kambur olduğu görülür. Bu şekle airfoil denir.
İşte bu noktada Bernoulli İlkesi devreye girer:
Bu basınç farkı, kanadı yukarı doğru iten net bir kuvvet oluşturur. İşte bu kuvvet, uçağı gökyüzünde tutan kaldırma kuvvetidir.
Bernoulli İlkesi, kaldırma kuvvetini açıklamak için çok yaygın kullanılsa da, tek başına yeterli değildir. Kaldırma kuvveti aynı zamanda Newton'un 3. Hareket Yasası ile de açıklanabilir. Kanat, havayı aşağı doğru saptırarak iter (etki). Buna karşılık olarak hava da kanadı yukarı doğru iter (tepki). Gerçekte kaldırma kuvveti, hem Bernoulli İlkesi hem de havanın aşağı saptırılması olayının birleşik bir sonucudur.
Özetle, Bernoulli İlkesi bize şunu söyler: Kanadın üzerindeki yüksek hızlı, düşük basınçlı hava ile altındaki düşük hızlı, yüksek basınçlı havanın oluşturduğu fark, uçağın uçmasını sağlar.