"Ya Selam", İslam inancında Allah'ın güzel isimlerinden (Esma-ül Hüsna) biri olan "es-Selam" ismine bir çağrı ve niyaz ifadesidir. "Selam" kelimesi Arapçada; barış, huzur, esenlik, güven, kurtuluş, selamet, kusursuzluk ve her türlü âfetten emin olma anlamlarına gelir.
Allah'ın "es-Selam" ismi, O'nun:
"Ya" ünlemi ise bir nida (sesleniş) edatıdır. Dolayısıyla "Ya Selam", "Ey her türlü kusurdan uzak, bütün selamet ve esenliklerin kaynağı olan Allah'ım!" şeklinde bir çağrı, dua ve zikir cümlesidir.
Bu mübarek isim, Müslümanlar tarafından başlıca şu niyetler ve durumlar için bir zikir ve dua formu olarak okunur:
Kişi, içinde bulunduğu sıkıntı, korku, huzursuzluk veya güvensizlik halinden kurtulmak için Allah'ın "Selam" ismini anarak O'na sığınır. Örneğin:
Tasavvuf geleneğinde ve bireysel ibadetlerde, Esma-ül Hüsna'nın her bir ismi belirli sayılarla (örneğin 100, 158 vb.) zikredilir. "Ya Selam" zikrinin:
Bu zikir, tesbih ile sayılarak veya kalben tekrarlanarak yapılabilir.
Bir ev, iş yeri veya topluluk için bereket ve huzur dileklerinde Allah'ın bu ismi anılır. Örneğin, yeni bir eve taşınıldığında o mekânın güvenli ve huzurlu olması niyetiyle "Ya Selam" ismi okunabilir veya hat olarak asılabilir.
Kur'an-ı Kerim'de Haşr Suresi 23. ayette "es-Selam" ismi açıkça zikredilir. Ayeti okurken veya tefekkür ederken, ismin anlamı derinlemesine düşünülerek "Ya Selam" denilebilir.
Geleneksel İslami anlayışta, bazı âlimler ve maneviyat önderleri, ruhsal sıkıntılar, korkular (vehim) ve psikolojik rahatsızlıklara karşı, güven ve emniyet kaynağı olan bu ismin zikredilmesini tavsiye etmişlerdir.
"Ya Selam", insanın fani dünyanın geçici sıkıntıları, korkuları ve huzursuzlukları karşısında, ebedi barış ve esenliğin kaynağı olan Allah'a yönelişinin bir ifadesidir. Bu zikir, müminin kalbine inşirah (ferahlık), güven ve sükûnet veren manevi bir sığınaktır. Onu anmak, hem dünyevi huzur arayışımızda hem de ebedi selamet ümidimizde bize güçlü bir bağ ve ilham kaynağı olur.