Osmanlı İmparatorluğu'nun dördüncü padişahı Yıldırım Bayezid, tarih sahnesine hızlı ve etkili bir giriş yapmış, hem büyük zaferler hem de büyük bir yenilgiyle dolu bir saltanat dönemi yaşamıştır. "Yıldırım" lakabını almasına neden olan hızlı hareket kabiliyeti ve askeri dehası, onu Osmanlı tarihinin en ilginç padişahlarından biri yapmıştır.
1389 yılında Kosova Savaşı'nda babası I. Murad'ın şehit düşmesi üzerine tahta çıkan Bayezid, saltanatının ilk yıllarında Anadolu'da Türk birliğini sağlamak için önemli adımlar attı. Batı Anadolu'daki beylikleri Osmanlı topraklarına katarak devletin sınırlarını genişletti.
Bayezid'in Balkanlardaki fetihleri, Avrupa'da büyük endişe yarattı. Macar Kralı Sigismund önderliğinde bir Haçlı ordusu oluşturuldu ve Osmanlı topraklarına doğru harekete geçti. İki ordu 25 Eylül 1396'da Niğbolu Kalesi önünde karşılaştı.
Savaş, Osmanlı ordusunun kesin zaferiyle sonuçlandı. Esir alınan birçok soylu için yüksek fidye ödendi ve Bayezid, bu zaferle "Sultan-ı İklim-i Rum" (Anadolu Sultanı) unvanını aldı.
Niğbolu zaferinden sonra Yıldırım Bayezid, İstanbul'u kuşatma hazırlıklarına başladı. Ancak bu sırada doğuda yeni bir tehdit belirdi: Timur İmparatorluğu'nun kurucusu Timur. İki büyük Türk-Moğol hükümdarı arasında gerginlik giderek arttı.
Timur, Anadolu'daki eski beyliklerin topraklarını geri istiyor, Bayezid ise bunu reddediyordu. Hakaret dolu mektupların karşılıklı olarak gönderilmesiyle gerilim tırmandı ve nihayetinde savaş kaçınılmaz hale geldi.
28 Temmuz 1402 tarihinde, Çubuk Ovası'nda yapılan Ankara Savaşı, Osmanlı tarihinin en önemli dönüm noktalarından biridir.
Savaş, Osmanlı ordusunun yenilgisi ve Yıldırım Bayezid'in esir düşmesiyle sonuçlandı. Bu durum, Osmanlı İmparatorluğu'nda 11 yıl sürecek Fetret Devrinin başlamasına neden oldu.
Yıldırım Bayezid, hem büyük zaferleri hem de büyük yenilgisiyle Osmanlı tarihinin en trajik figürlerinden biridir. Onun dönemi, Osmanlı İmparatorluğu'nun hem zirveye tırmandığı hem de en büyük krizlerinden birini yaşadığı bir dönem olmuştur.
Niğbolu zaferiyle Hristiyan dünyasını titreten Bayezid, Ankara'da Timur karşısında aldığı yenilgiyle imparatorluğunun dağılma tehlikesi yaşamasına neden olmuştur. Ancak bu krizden çıkış, Osmanlı devlet sisteminin ne kadar güçlü olduğunu da göstermiş ve Fetret Devri'nden sonra imparatorluk daha da güçlenerek yoluna devam etmiştir.
Özetle: Yıldırım Bayezid, Osmanlı tarihinin en hızlı yükseliş ve en sert düşüşünü yaşamış padişahıdır. Onun dönemi, bir imparatorluğun doğuş sancılarının en yoğun şekilde hissedildiği, zafer ve trajedinin iç içe geçtiği kritik bir dönem olarak tarihteki yerini almıştır.