🎓 8. sınıf inkılap tarihi 1. dönem 2. yazılı 1. senaryo Test 1 - Ders Notu
Bu ders notu, 8. sınıf inkılap tarihi 1. dönem 2. yazılı sınavında karşılaşabileceğin Mondros Ateşkes Antlaşması'ndan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışına kadar olan kritik konuları sade bir dille özetlemektedir. Başarılar dileriz!
📌 Mondros Ateşkes Antlaşması (30 Ekim 1918)
I. Dünya Savaşı'nda yenilen Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında imzalanan bu antlaşma, Osmanlı'nın fiilen sona erdiğini gösteren ağır şartlar içeriyordu.
- 7. Madde: İtilaf Devletleri, güvenliklerini tehdit edecek bir durum ortaya çıkarsa herhangi bir stratejik noktayı işgal edebilecekti. Bu madde, Anadolu'daki işgallerin hukuki dayanağı oldu.
- 24. Madde: Doğu Anadolu'daki altı ilde (Vilayet-i Sitte) karışıklık çıkarsa, İtilaf Devletleri buraları işgal edebilecekti. Bu madde ile bir Ermeni devleti kurma amacı güdülüyordu.
- Sonuçları: Osmanlı ordusu terhis edildi, silahları alındı, haberleşme ve ulaşım araçları kontrol altına alındı. Bu durum, ülkenin savunmasız kalmasına ve işgallere açık hale gelmesine neden oldu.
⚠️ Dikkat: Mondros Ateşkes Antlaşması, Osmanlı Devleti'nin hukuken değil, fiilen sona erdiğinin kanıtıdır. Hukuken sona ermesi saltanatın kaldırılmasıyla olacaktır.
📌 İşgaller ve Tepkiler
Mondros'tan sonra İtilaf Devletleri, Anadolu'yu işgal etmeye başladı. Bu duruma karşı Türk halkı farklı şekillerde tepki gösterdi.
- Azınlık Cemiyetleri: Rum ve Ermeniler gibi azınlıklar tarafından kurulan bu cemiyetler (Mavri Mira, Pontus Rum, Hınçak, Taşnak), Anadolu'da kendi devletlerini kurmayı amaçlıyordu.
- Milli (Yararlı) Cemiyetler: Türk halkı tarafından kurulan bu cemiyetler (Kilikyalılar, İzmir Müdafaa-i Hukuk, Trakya Paşaeli), işgalleri protesto ederek bölgelerinin Türk yurdu olduğunu savunuyordu. Amaçları bağımsızlığı sağlamaktı.
- Kuvâ-yi Milliye: İşgallere karşı halkın kendi imkanlarıyla oluşturduğu düzensiz silahlı direniş birlikleridir. İlk olarak Güney Cephesi'nde (Maraş, Antep, Urfa) etkili oldular.
💡 İpucu: Kuvâ-yi Milliye, düşman ilerleyişini yavaşlatarak düzenli ordunun kurulmasına zaman kazandırmış ve milli bilincin uyanmasına katkı sağlamıştır.
📌 Milli Mücadele'nin Başlangıcı
Mustafa Kemal Paşa, Mondros sonrası başlayan işgallere karşı milli bir direniş başlatmak amacıyla harekete geçti.
- Samsun'a Çıkış (19 Mayıs 1919): Mustafa Kemal, 9. Ordu Müfettişi olarak Samsun'a çıktı. Görevi, bölgedeki karışıklıkları önlemekti ancak o, milli mücadeleyi başlatma fırsatı olarak gördü.
- Havza Genelgesi (28 Mayıs 1919): Mustafa Kemal tarafından yayınlanan ilk genelgedir. Halktan işgallere karşı protesto mitingleri düzenlemesini ve azınlıklara zarar verilmemesini istedi. Milli bilinci uyandırma amacı taşır.
- Amasya Genelgesi (22 Haziran 1919): Milli Mücadele'nin amacı, gerekçesi ve yöntemi ilk kez burada belirtildi. "Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır" ifadesi, milli egemenliğe vurgu yapar.
⚠️ Dikkat: Amasya Genelgesi, milli mücadeledeki yol haritasını çizen en önemli belgedir. Mustafa Kemal, bu genelgeyi tek başına değil, komutan arkadaşlarıyla birlikte hazırladı.
📌 Milli Kongreler Dönemi
Milli Mücadele'nin teşkilatlanma ve örgütlenme süreci kongrelerle devam etti.
- Erzurum Kongresi (23 Temmuz - 7 Ağustos 1919): Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti tarafından toplanmıştır. Mustafa Kemal'in sivil olarak katıldığı ilk kongredir.
- Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, parçalanamaz.
- Manda ve himaye kabul edilemez. (İlk kez reddedildi.)
- Kuvâ-yi Milliye'yi etkin, milli iradeyi hakim kılmak esastır.
- Geçici bir hükümet kurulacağı belirtildi.
- Sivas Kongresi (4-11 Eylül 1919): Tüm yurdu temsil eden delegelerin katıldığı ulusal bir kongredir.
- Erzurum Kongresi kararları genişletilerek kabul edildi.
- Tüm milli cemiyetler "Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti" adı altında birleştirildi.
- Manda ve himaye kesin olarak reddedildi.
- İrade-i Milliye gazetesi çıkarılarak halkın doğru bilgilendirilmesi amaçlandı.
- Temsil Heyeti, tüm yurdu temsil eder hale getirildi.
💡 İpucu: Erzurum Kongresi bölgesel toplanmasına rağmen ulusal kararlar almıştır. Sivas Kongresi ise hem toplanış hem de aldığı kararlar açısından tamamen ulusaldır.
📌 Son Osmanlı Mebusan Meclisi ve Misak-ı Millî
Temsil Heyeti'nin çalışmaları sonucunda İstanbul'da toplanan Osmanlı Mebusan Meclisi, milli mücadele için önemli bir adım attı.
- Amasya Görüşmeleri (20-22 Ekim 1919): Temsil Heyeti (Mustafa Kemal) ile İstanbul Hükümeti (Salih Paşa) arasında yapıldı. İstanbul Hükümeti, Temsil Heyeti'nin varlığını resmen tanımış oldu.
- Son Osmanlı Mebusan Meclisi'nin Açılması: Amasya Görüşmeleri sonrası seçimler yapıldı ve meclis İstanbul'da açıldı. Mustafa Kemal, meclisin Ankara'da açılmasını istemişti.
- Misak-ı Millî (Milli Yemin): Son Osmanlı Mebusan Meclisi tarafından kabul edilen bu kararlar, Türk vatanının sınırlarını, bağımsızlığını ve egemenliğini ilan eden milli yemindir.
- Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, bölünemez.
- Kars, Ardahan, Batum (Elviye-i Selase) ve Batı Trakya'da halk oylaması yapılmalıdır.
- Boğazların durumu, ilgili devletlerin ortak kararıyla belirlenmelidir.
- Azınlık hakları, komşu ülkelerdeki Müslüman halka verilen haklar kadar olacaktır.
- Tam bağımsızlık ilkesine vurgu yapıldı, kapitülasyonlar reddedildi.
⚠️ Dikkat: Misak-ı Millî kararları, İtilaf Devletleri'nin İstanbul'u resmen işgal etmesine ve Mebusan Meclisi'ni dağıtmasına neden oldu.
📌 Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Açılması (23 Nisan 1920)
İstanbul'un işgali ve Mebusan Meclisi'nin dağıtılması üzerine Mustafa Kemal, Ankara'da yeni bir meclis kurma çalışmalarına başladı.
- Açılış Nedenleri: İstanbul Hükümeti'nin görevini yapamaması, Mebusan Meclisi'nin dağıtılması ve milli iradenin temsil edilememesi.
- Özellikleri:
- Olağanüstü yetkilere sahip bir savaş meclisidir.
- Güçler Birliği ilkesi (yasama, yürütme, yargı tek elde) benimsenmiştir.
- Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
- Meclis hükümeti sistemi uygulanmıştır (bakanlar meclis içinden seçilir).
- Kurucu bir meclistir.
- İlk Çalışmaları: Meclis başkanı seçildi (Mustafa Kemal), ilk hükümet kuruldu, Teşkilat-ı Esasiye Kanunu (ilk anayasa) hazırlandı.
💡 İpucu: TBMM'nin açılmasıyla milli egemenlik ilkesi fiilen hayata geçirilmiş, milli mücadele tek bir merkezden yönetilmeye başlanmıştır.