Tarık Buğra, "Yarın Diye Bir Şey Yoktur" adlı hikâyesinde, genç bir adamın askerlik anılarını ve cephede yaşadığı psikolojik çöküşü anlatır. Karakter, savaşın anlamsızlığını düşünür ve "yarın" kavramının belirsizliği içinde kaybolur.
Bu hikâyenin ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisi olabilir?