Soru:
20. yüzyıl başında Osmanlı toplumundaki ekonomik yapı ve sınıfsal durum ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
- A) Ticaret ve finans sektörü büyük ölçüde azınlıklar (Rum, Ermeni, Yahudi) ve yabancıların kontrolündeydi.
- B) Türk nüfusun büyük çoğunluğu tarım, askerlik ve memurluk gibi sektörlerde yer alıyordu.
- C) Kapitülasyonlar, yerli Müslüman-Türk tüccar sınıfının gelişimini teşvik ederek ulusal bir burjuvazi yarattı.
- D) Toprak mülkiyeti genellikle büyük ağalar (aşiret reisleri, ayanlar) ve şeyhlerin elinde toplanmıştı.
Çözüm:
💡 Bu soru, Osmanlı'nın son dönem ekonomisinin sosyal yapıya etkisini anlamamızı sağlar. Her seçeneği inceleyelim:
- ➡️ A Seçeneği: Doğru bir ifadedir. Kapitülasyonlar ve Avrupa ile olan ticari ilişkiler sayesinde, gayrimüslim tebaa ve levantenler ticaret, bankacılık ve komisyonculuk gibi alanlarda öne çıkmış, adeta bir "burjuvazi" sınıfı oluşturmuşlardır.
- ➡️ B Seçeneği: Doğru bir ifadedir. Müslüman-Türk nüfus geleneksel olarak devlet memuriyeti (bürokrasi), ordu ve tarım sektörlerinde yoğunlaşmıştı. Ticaretle uğraşan Müslüman bir kesim olsa da bu, azınlıkların hakimiyetiyle kıyaslandığında oldukça sınırlıydı.
- ➡️ C Seçeneği: Yanlış bir ifadedir ve sorunun cevabıdır. Kapitülasyonlar, yabancı tüccarlara ve onların yerli ortakları konumundaki gayrimüslimlere büyük ayrıcalıklar tanıyordu. Bu durum, yerli Müslüman-Türk tüccarın rekabet gücünü kırarak, ulusal bir burjuvazinin oluşmasını engellemiştir, teşvik etmemiştir. İttihat ve Terakki'nin bu durumu değiştirmek için "Millî İktisat" politikasını benimsemesi bu yüzdendir.
- ➡️ D Seçeneği: Doğru bir ifadedir. Kırsal kesimde toprak, geniş arazileri kontrol eden ağa, aşiret reisi veya toprak ağalarının (derebeyi artığı) elindeydi. Köylü ise genellikle ortakçı veya maraba olarak bu topraklarda çalışıyordu.
✅ Sonuç olarak, kapitülasyonların yerli Müslüman tüccarı güçlendirdiği iddiası tarihsel gerçeklerle örtüşmemektedir. Bu nedenle doğru cevap C seçeneğidir.