Soru:
Servet-i Fünun romanı ile Tanzimat romanı karşılaştırıldığında, dil ve üslup açısından belirgin farklar görülür. Aşağıdaki iki cümleyi inceleyiniz ve bu farklılıkların Servet-i Fünun romanının benimsediği edebi akımlar (Realizm/Naturalizm) ile nasıl bir ilişkisi olduğunu yorumlayınız.
- Tanzimat Dönemi (Örnek): "Ah, vah! O güzel kızcağız bir anda yere yığılıverdi. Cümle halk etrafını aldı."
- Servet-i Fünun Dönemi (Örnek): "Gözlerinde, derin bir ıstırabın ağır ağır tortulaşmış çamuruyla, süzülen bakışları, etrafındaki eşyaya değil de, içinin karanlık ve ıssız uçurumlarına dalıyor gibiydi."
Çözüm:
💡 İki cümlenin dil, anlatım karmaşıklığı ve odak noktasını inceleyelim.
- ➡️ Tanzimat Romanı: İlk cümle sade, günlük dile yakın, halka hitap eden bir üsluba sahiptir. Olay anlatımı ön plandadır. ("yığılıverdi", "cümle halk")
- ➡️ Servet-i Fünun Romanı: İkinci cümle ise son derece süslü, ağır, sanatlı ve karmaşıktır. Arapça-Farsça kelimelerle yüklüdür ("ıstırap", "tortulaşmış"). Asıl odak, dış olaydan ziyade, karakterin iç dünyasındaki karmaşık psikolojik durumdur ("içinin karanlık uçurumları").
- ➡️ Akımlarla İlişkisi: Servet-i Fünun'un benimsediği Realizm ve Naturalizm akımları, gerçeği ayrıntılı ve derinlemesine anlatmayı gerektirir. Bu da ancak karmaşık ruh halini ifade edebilecek zengin ve ağır bir dille mümkün olabilirdi. Tasvir ve psikolojik tahlil, sade bir dille değil, bu sanatlı üslupla yapılmıştır. Yani, Batı'dan alınan "içerik" (realist/naturalist konular), Doğu'dan alınan "biçim" (ağır Osmanlıca) ile anlatılmıştır.
✅ Bu durum, Servet-i Fünun yazarlarının, benimsedikleri yeni edebi akımların gerektirdiği derinlik ve ayrıntıyı aktarabilmek için, Tanzimat'takinden farklı ve daha ağır bir dil-üslup geliştirdiklerini gösterir.