Kanımız, vücudumuzun yaşam sıvısıdır ve içinde birbirinden önemli görevler üstlenen hücreler bulunur. Bu hücrelerin en önemlileri, kırmızı kan hücreleri (alyuvarlar) ve beyaz kan hücreleri (akyuvarlar)dır. İkisi de hayati öneme sahip olmasına rağmen, görevleri birbirinden tamamen farklıdır. Gelin, bu mikroskobik kahramanları yakından tanıyalım.
Alyuvarlar, kanımıza kırmızı rengini veren ve en çok bulunan kan hücreleridir. Şekilleri, merkezi çökük yuvarlak bir diske benzer. Bu özel şekil, oksijen taşımak için maksimum yüzey alanı sağlar.
En önemli özellikleri, içlerinde hemoglobin adı verilen demir içeren bir protein bulunmasıdır.
İlginç Bilgi: Alyuvarların çekirdekleri yoktur! Bu, daha fazla hemoglobin taşıyabilmeleri ve dolayısıyla daha fazla oksijen taşıyabilmeleri için evrimleşmiş bir özelliktir. Kemik iliğinde üretilirler ve ortalama ömürleri 120 gündür.
Akyuvarlar, bağışıklık sistemimizin en önemli askerleridir. Sayı olarak alyuvarlardan çok daha azdırlar, ancak vücudu işgalcilere karşı korumak için sürekli devriye gezerler. Alyuvarlardan farklı olarak çekirdekli hücrelerdir ve bazıları dokular arasında serbestçe hareket edebilir.
Önemli Not: Akyuvar sayısının normalden yüksek çıkması genellikle vücutta bir enfeksiyon veya iltihap olduğuna işaret eder. Doktorlar kan testlerinde buna dikkat eder.
Alyuvarlar ve akyuvarlar, birbirini tamamlayan iki hayati sistemin temelidir. Alyuvarlar, yaşam için gerekli yakıtı (oksijeni) taşıyarak yaşamı destekler. Akyuvarlar ise bu yaşamı tehdit eden düşmanlara karşı savaşarak yaşamı korur. Biri olmadan diğeri işlevini sürdüremez. Bu mikroskobik devler, her saniye trilyonlarcasıyla vücudumuzda çalışarak sağlıklı kalmamızı sağlar.