Merhaba! Bugünkü dersimizde, Türk kültürünün yüzyıllardır süren sesi ve sözü olan anonim halk edebiyatına yakından bakacağız. Özellikle en yaygın iki tür olan mani ve türküyü inceleyeceğiz. Hazırsanız, bu kadim geleneğin kapılarını aralayalım.
Anonim halk edebiyatı, kim tarafından söylendiği belli olmayan, ağızdan ağıza, nesilden nesile aktarılarak günümüze ulaşmış sözlü edebiyat ürünlerinden oluşur. Halkın ortak duygu, düşünce ve hayat tecrübesini yansıtır. İçinde ninniler, bilmeceler, destanlar, masallar, ağıtlar ve daha niceleri bulunur.
Bu geniş dünyadan, en çok karşılaştığımız iki türü derinlemesine öğreneceğiz.
Mani, genellikle tek dörtlükten oluşan, kafiyelenişi aaxa şeklinde olan, hece ölçüsünün en çok 7'li kalıbıyla söylenen bir türdür. İlk iki dize hazırlık, son iki dize ise asıl anlatılmak isteneni ifade eder.
Örnek Mani:
"Bahçelerde kereviz
Hoplayarak yere diz
Benim sevdiğim bir tane
On parmağında hüner var"
Türkü, Türk halkının yaşadığı sevinç, hüzün, özlem, aşk, isyan gibi tüm duyguları; bir ezgiyle birleştirerek anlatan anonim nazım şeklidir. Bentler ve nakarat (kavuştak) bölümlerinden oluşur. Türküler, ait oldukları bölgenin kültürel izlerini taşır.
Örnek Türkü (Kavuştak Örneği):
"Bent: Fidayda da fidayda
Gönül gel oldu hayda
Seni seven del'olur
Aklını kaybeder hayda
Nakarat: Fidayda fidayda da fidayda
Aman aman of of of of of of"
Mani ve türkü, anonim halk edebiyatımızın iki nadide hazinesidir. Biri kısa, öz, nükteli; diğeri ise uzun, ezgili ve hikâyeli bir anlatımla halkımızın yüreğinden seslenir. Bu ürünleri anlamak, kültürümüzün ve atalarımızın duygu dünyasına açılan bir pencereye bakmak demektir.