Anadolu'nun kadim topraklarında, tarihin her döneminde mücadele ve direnişle anılan üç şehir: Gaziantep, Şanlıurfa ve Kahramanmaraş. Bu şehirler, sadece coğrafi komşuluklarıyla değil, Milli Mücadele döneminde gösterdikleri efsanevi direniş ve bu direnişin sembol isimleri Şahin Bey ve Sütçü İmam ile de tarihimizin altın sayfalarında yer alırlar. Bu yazıda, bu şehirlerin "Gazi" ve "Şanlı" unvanlarını nasıl hak ettiklerini ve bu unvanların ardındaki iki büyük kahramanı tanıyacağız.
I. Dünya Savaşı'nın ardından imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması'na dayanarak Anadolu'yu işgal eden güçler, bu üç şehri de hedef aldı. Fransız ve İngiliz kuvvetleri, bölgedeki Ermeni çeteleriyle de işbirliği yaparak halka zulüm etmeye başladı. Ancak hesaba katmadıkları bir şey vardı: Bu şehirlerin sadece taşı toprağı değil, insanı da kahramandı.
Bu topyekûn direnişin ön plana çıkan iki ismi, halkın içinden çıkmış sıradan ama yürekleri vatan sevgisiyle dolu iki kahramandı.
Gaziantep savunmasının efsanevi komutanı. Askerlikten istifa edip Antep'e dönmüş ve Kuvayı Milliye birliklerini örgütlemiştir. Kilis-Antep yolunu tutarak, sayıca ve techizatça üstün Fransız birliklerine karşı destansı bir direniş gösterdi. "Düşman arabaları cesedimi çiğnemeden Antep'e giremez!" sözü tarihe geçti. Son mermisine kadar çarpıştığı Elmalı Köprüsü'nde 28 Mart 1920'de şehit düştü. Onun ruhu ve direnişi, Antep'in 10 aylık savunmasının moral kaynağı oldu.
Kahramanmaraş'taki kıvılcımı çakan isim. 31 Ekim 1919 günü, Fransız askerlerinin ve Ermeni müfrezesinin, Türk kadınlarına sarkıntılık etmesi üzerine, önce "Durun! Yapmayın!" diyerek uyardı. Dinlemeyen işgalcilere, tabancasını çekerek ilk kurşunu sıktı. Bu olay, Maraş halkının öfkesini bir alev topuna çevirdi ve şehrin kurtuluş savaşının fiili başlangıcı oldu. Sütçü İmam, sadece bir silahşor değil, onurun, namusun ve haysiyetin simgesi haline geldi.
Bu şehirler ve kahramanlar bize şunu gösterir: Milli Mücadele, sadece cephelerde değil, Anadolu'nun her köşesinde, sıradan insanların olağanüstü cesaretiyle kazanıldı. Antep, Urfa ve Maraş'ın direnişi, düzenli ordunun henüz tam olarak teşkilatlanamadığı bir dönemde, yerel direnişin (Kuvayı Milliye ruhunun) neleri başarabileceğinin en çarpıcı örnekleridir. Şahin Bey'in askeri dehası ve Sütçü İmam'ın onuru koruyan duruşu, bugün hala milli bilincimizin temel taşlarındandır.
Bu şehirleri ziyaret ettiğinizde, sokaklarında yürürken, her bir taşın altında yatan bir hatıra, bir kahramanlık hikayesi bulabilirsiniz. Onlar, "Gazi", "Şanlı" ve "Kahraman" unvanlarını kanlarıyla, canlarıyla, onurlarıyla yazdılar.