Lüks, performans ve teknoloji denince akla gelen ilk markalardan biri olan Audi'nin ismi, arkasında yatan basit ama anlamlı bir hikayeyle şekillenmiştir. Markanın kökleri, 20. yüzyılın başına, otomobil tutkunu mühendis August Horch'a dayanır.
August Horch, 1899'da ilk şirketi "A. Horch & Cie."yi kurdu. Ancak bir süre sonra şirket yönetimiyle yaşadığı anlaşmazlıklar sonucu kendi adını taşıyan şirketten ayrılmak zorunda kaldı. Yeni bir şirket kurmak istediğinde, eski şirketinin adını kullanma hakkı olmadığı için kendi soyadını (Horch) kullanamazdı.
İşte tam bu noktada, kurucunun bir arkadaşı olan Franz Fikentscher'in oğlu devreye girdi. Franz'ın oğlu o sırada Latince dersleri alıyordu ve bir sohbet sırasında soruna mükemmel bir çözüm önerdi: "Horch" Almanca'da "dinle!" anlamına gelen bir fiil (hören) emir kipidir. Bunun Latince karşılığı ise "Audi"dir (audire fiilinin emir kipi: dinle!).
August Horch, bu fikri çok beğendi ve 1910 yılında yeni şirketini "Audi Automobilwerke GmbH" adıyla kurdu. Böylece, aslında kendi soyadının anlamını Latince'ye çevirerek, hem geçmişiyle bir bağ kurdu hem de otomotiv dünyasının en ikonik markalarından birine ismini vermiş oldu.
Audi'nin kimliği, bu anlamlı ismin yanı sıra iki önemli unsurla daha pekişir:
Audi ismi, sadece kurucusunun adının çevirisi değil, aynı zamanda markanın felsefesinin de bir yansımasıdır. Mühendisliğin sesini dinleyen, teknolojinin çağrısına kulak veren ve sürücüden yola kadar her detayı önemseyen bir anlayışı simgeler. "Dinle" anlamından yola çıkan bu marka, bugün dünyaya otomotivde neyin mümkün olduğunu göstermenin yanı sıra, müşterilerinin ve yolun ihtiyaçlarını da dinleyen bir yaklaşımı temsil ediyor.