Edebiyatımızın unutulmaz şairlerinden Cahit Sıtkı Tarancı'nın "Desem ki" şiiri, Türk şiirinin en çok bilinen ve sevilen eserleri arasında yer alır. Bu içerikte, bu güzel şiirin hikâyesini, anlamını ve şairin hayatındaki yerini ele alacağız.
Cahit Sıtkı Tarancı (1910-1956), Cumhuriyet Dönemi Türk şiirinin önemli temsilcilerindendir. "Otuz Beş Yaş" şiiriyle özdeşleşen şair, yaşama sevinci, ölüm korkusu, aşk ve yalnızlık gibi temaları samimi bir dille işlemiştir.
"Desem ki" şiiri, Tarancı'nın 1946 yılında yayımlanan "Otuz Beş Yaş" adlı kitabında yer almıştır. Şiir, şairin lirik ve içten üslubunun en güzel örneklerinden biridir.
"Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır,
Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını..."
Şiir, sevilen kişiye duyulan hayranlığı doğa imgeleriyle birleştirerek anlatır. Şair, sevgiliyi doğanın en güzel parçalarıyla özdeşleştirerek ona duyduğu derin bağlılığı ifade eder.
Tarancı, bu şiirde:
"Desem ki" şiiri, Türk edebiyatında:
Cahit Sıtkı Tarancı'nın "Desem ki" şiiri, Türk şiirinin lirik ve duygusal açıdan en başarılı örneklerinden biridir. Şair, bu eserinde sevgiyi, hayranlığı ve doğanın güzelliklerini ölümsüz mısralara dönüştürmüştür. Şiir, yazılışının üzerinden onlarca yıl geçmesine rağmen, hâlâ ilk günkü tazeliği ve etkileyiciliğiyle okurları büyülemeye devam etmektedir.
Tarancı'nın kendi ifadesiyle: "Şiir, sözcüklerle güzel biçimler kurma sanatıdır." "Desem ki" de bu tanımın en güzel örneklerinden birini oluşturur.