Abdülhak Şinasi Hisar'ın unutulmaz eseri Fahim Bey ve Biz, Türk edebiyatının en ince ruh tahlillerinden birini sunar. 1941 yılında yayımlanan bu roman, yazarın kendi çocukluk ve gençlik anılarından beslenerek, bir dönemin ve bir insanın portresini son derece şiirsel ve derin bir dille çizer. İşte bu önemli eserin karakterleri, teması ve özeti.
Romanın merkezinde, asıl adı Fahim Bey olan, ancak çevresi tarafından bu isimle bile tam anımsanmayan bir karakter vardır. O, “kendi hakikatine sığmayan” bir adamdır. Gerçek dünyada sıradan bir memur olan Fahim Bey, kendi iç dünyasında muazzam hayaller, planlar ve projeler kurar. Bu hayal ile gerçek arasındaki uçurum, onun trajedisinin temel kaynağıdır.
Roman, Fahim Bey'in hayatını doğrusal bir şekilde anlatmaz; anılara, geriye dönüşlere ve gözlemlere dayalı bir kurgusu vardır. Ancak ana hatlarıyla şöyle özetlenebilir:
Fahim Bey, iyi bir eğitim almış, kültürlü, nazik ve kibar bir adamdır. Babasından kalan mirası idare etmekte zorlanır. Sürekli büyük işler, ticari projeler peşinde koşar (örneğin, İstanbul'da bir "şehir hamamı" yapma hayali). Ancak bu projelerin hiçbiri gerçeğe dönüşmez. Parasını daha çok hayallerini besleyecek kitaplar, haritalar, antika eşyalar alarak tüketir.
Maddi sıkıntılar onu sıradan bir memuriyete iter. Burada da hayal dünyasından kopamaz, işlerini aksatır ve çevresi tarafından "tuhaf" biri olarak görülür. Evlenir, ancak bu evlilik de onun içe kapanıklığını ve yalnızlığını gidermez. Gerçek dünyadaki başarısızlıkları, onu hayal dünyasında daha da derinlere iter.
Zamanla tamamen yalnızlaşır ve toplumdan kopar. Eski görkemli hayalleri, yerini melankoliye ve geçmişe dair pişmanlıklara bırakır. Roman, Fahim Bey'in sessiz, silik ve unutulmuş bir şekilde ölümüyle son bulur. Onun ölümü bile, hayattayken olduğu gibi, derin bir sessizlik ve fark edilmeme halindedir.
Abdülhak Şinasi Hisar, “üstünkörü” (sathî) inceleme dediği bir teknik kullanır. Yani, derin psikolojik tahlillerden ziyade, yüzeysel gibi görünen ancak çok şey anlatan ayrıntılara, davranışlara, mekan tasvirlerine odaklanır. Anlatım dili son derece kıvrak, zengin ve musikilidir. Fahim Bey ve Biz, Türk romanında modernist ve psikolojik eğilimlerin erken ve başarılı örneklerinden biri kabul edilir.
Fahim Bey ve Biz, sıradan bir hayatın trajedisini anlatan, ancak bunu olağanüstü bir dil ve duyarlılıkla işleyen bir başyapıttır. Okura, bir karakteri yargılamak yerine onu anlamaya çalışma fırsatı verir. Her okuyanda, hayal ile gerçek arasında sıkışmışlığın, zamanın yıkıcılığının ve insanın yalnızlığının izlerini bulabileceği derin bir metindir.