Anadolu'nun kadim medeniyetlerinden biri olan Hititler, MÖ 1650-1200 yılları arasında hüküm sürmüş, güçlü bir devlet yapısı, ileri hukuk sistemi ve tarihin ilk yazılı barış antlaşmasıyla insanlık tarihine damga vurmuştur. Gelin, bu gizemli uygarlığı yakından tanıyalım.
Hititler, Hint-Avrupa dil ailesine mensup bir halk olarak Anadolu'ya göç etmiş ve Hattuşa (Çorum, Boğazköy) başkent olmak üzere geniş bir imparatorluk kurmuşlardır. Çivi yazısı ve hiyeroglif olmak üzere iki farklı yazı sistemi kullanmış, demir işlemedeki ustalıklarıyla "Demir Çağı"nın başlamasına öncülük etmişlerdir.
Pankuş, Hitit devlet yönetimindeki en dikkat çekici kurumlardan biridir. Kralın yetkilerini sınırlayan, soylulardan ve yüksek rütbeli askerlerden oluşan bir danışma meclisi görevi görmüştür.
Hitit krallarının, her yılın önemli olaylarını tanrılarına hesap vermek amacıyla kaydettikleri yıllıklardır. Adını, Hititçe "yıl" anlamına gelen "anal" kelimesinden alır.
MÖ 1285 yılında, Hitit Kralı II. Muvatalli ile Mısır Firavunu II. Ramses arasında, Suriye topraklarının hakimiyeti için yapılan Kadeş Savaşı sonrasında imzalanmıştır.
Hititler, sadece savaşçı bir toplum değil, aynı zamanda adaleti, şeffaflığı ve diplomasiyi merkeze alan bir medeniyetti. Pankuş Meclisi ile erdemokrasiye, Anal Yıllıkları ile objektif tarih yazımına, Kadeş Antlaşması ile de uluslararası diplomasiye ilham kaynağı oldular. Anadolu topraklarının binlerce yıllık kültürel zenginliğinin en sağlam halkalarından birini oluştururlar.
Bugün Çorum'daki Hattuşa ören yerinde gezdiğinizde, bu görkemli medeniyetin izlerine dokunabilir, kralların tanrılarına hesap verdiği yıllıkların ve dünyaya barış mesajı veren antlaşmanın ruhunu hissedebilirsiniz.