J.R.R. Tolkien'in "Yüzüklerin Efendisi: İki Kule" eseri, sadece bir fantastik macera değil, aynı zamanda karakterlerin içsel çatışmalarının derinlemesine işlendiği bir psikolojik incelemedir. Bu karakterler arasında, belki de en karmaşık ve trajik olanı Gollum'dur. O, yalnızca bir "yardımcı karakter" değil, Güç Yüzüğü'nün yozlaştırıcı etkisinin canlı bir tezahürüdür.
Asıl adı Sméagol olan bu yaratık, Hobbit ırkına mensuptu. Yüzük'ü bulmadan önce sıradan bir nehir kenarı sakiniyken, kuzeni Déagol'u Yüzük için öldürdükten sonra hem fiziksel hem de ruhsal bir dönüşüm geçirdi. 500 yıllık Yüzük bağımlılığı onu, mağaralarda yaşayan, "balıklı çiğ et" diye mırıldanan, çift kişilikli bir varlığa dönüştürdü.
Gollum'un en çarpıcı özelliği, içindeki sürekli mücadeledir:
Bu ikilem, sürekli kendi kendine konuşmasında ("Sméagol iyi söz verdi, Sméagol sözünü tutacak..." vs "Yalan! Aldatıcılar! Gollum, gollum!") ve karakterin eylemlerindeki tutarsızlıklarda somutlaşır.
İki Kule'de Gollum, sadece bir rehber değildir. O, Frodo ve Sam'in Mordor'a giden tehlikeli yolculuğunda:
Gollum, Tolkien'in eserlerindeki temel temalardan birini cisimleştirir: Gücün yozlaştırıcı doğası. O, Yüzük'ün (gücün) uzun süreli maruz kalındığında insanı (ya da hobbiti) nasıl tüketeceğinin ve köleleştireceğinin somut örneğidir. Aynı zamanda, merhamet ve kurtuluş umudunun trajik bir portresidir; Frodo'nun ona gösterdiği şefkat, nihai kaderini değiştirememiş olsa da, hikayeye derin bir ahlaki boyut katar.
Gollum, edebiyat tarihinin en iyi yazılmış anti-kahraman karakterlerinden biridir. Ne tamamen kötüdür ne de kurtarılabilir. İki Kule onun çatışmasını en yoğun şekilde sergilediği kitaptır. Tolkien, Gollum ile bize şunu sorar: "En karanlık ruhlar bile, bir zamanlar ışığa dokunmuş olabilir mi?" Cevap, hem evet hem hayırdır ve bu ikilem, Gollum'u ölümsüz kılar.
Gollum'un hikayesi, hepimizin içindeki "Sméagol" ve "Gollum" arasındaki mücadelenin fantastik bir yansıması olarak okunabilir. Onun trajedisi, baştan çıkarıcı bir güce boyun eğmenin bedelinin ne olabileceğine dair zamansız ve ürpertici bir uyarıdır.