İslam dini, sadece bir inanç sistemi değil, aynı zamanda kapsamlı bir ahlak ve davranış kodu sunar. İslami ahlak, bireyin Allah ile, kendisiyle, diğer insanlarla ve tüm yaratılışla olan ilişkisini düzenleyen evrensel ilkeler bütünüdür. Bu yazıda, Kur'an-ı Kerim ve Hz. Muhammed'in (s.a.v.) sünneti ışığında şekillenen temel ahlaki ilkeleri ele alacağız.
İslam'da ahlak, sağlam bir inanç temeline oturur. İbadetler, ahlaki karakteri inşa etmenin pratik alanlarıdır. Örneğin namaz, kişiyi kötülüklerden alıkoyar; oruç, sabır ve şefkat duygularını geliştirir; zekât, bencilliği kırarak toplumsal dayanışmayı pekiştirir.
İslami öğretinin merkezinde yer alan başlıca ahlaki ilkeler şunlardır:
Tüm ahlaki davranışların kaynağı, Allah'a iman ve O'nun her an her yerde hazır ve nazır olduğu bilinci (ihsan)dır. Kişi, tüm eylemlerinden ötürü yalnızca insanlara değil, en önce Allah'a karşı sorumludur.
Kur'an'ın üzerinde sıkça durduğu en temel ilkelerden biridir. "Adaletli olun; çünkü adalet takvaya (Allah'a karşı gelmekten sakınmaya) daha yakındır." (Bakara, 2:237) ayeti bunun en açık ifadesidir. Bu, hak yememeyi, haksızlığa karşı durmayı, herkese hakkını vermeyi ve ölçülü olmayı içerir.
Hz. Muhammed (s.a.v.), "Merhamet edenlere Allah da merhamet eder. Yeryüzündekilere merhametli olun ki, gökyüzündekiler de size merhamet etsin." buyurmuştur. Bu merhamet, insanlara, hayvanlara ve tüm çevreye karşı gösterilmelidir.
Peygamber Efendimiz, İslam öncesi dönemde bile "el-Emin" (güvenilir kişi) olarak anılırdı. Doğru sözlülük, sözünde durmak, emanete riayet etmek ve dürüst ticaret yapmak, Müslüman karakterinin olmazsa olmazlarındandır.
Kibir (kibir), İslam ahlakında en kötü huylardan biri kabul edilir. "Yeryüzünde böbürlenerek yürüme..." (Lokman, 31:18) ayeti, mütevazı bir duruşu emreder. Gerçek tevazu, Allah karşısındaki acizliğini bilmekten gelir.
Müminler birbirlerinin kardeşidir. Bu kardeşlik, sevgi, saygı, fedakarlık ve yardımlaşma ile hayat bulur. Komşu haklarına riayet, yetim ve yoksulu gözetmek, ihtiyacı olana karşılık beklemeden yardım etmek (isar) teşvik edilir.
İffet, hem maddi hem manevi anlamda her türlü aşırılıktan ve haramdan uzak durmak; hayâ ise, utanma duygusuyla kötülüklerden sakınmaktır. Peygamberimiz, "Hayâ imandandır." buyurmuştur.
İslam'ın temel ahlaki ilkeleri, birbirinden bağımsız değil, iç içe geçmiş ve birbirini tamamlayan bir sistem oluşturur. Adalet olmadan merhamet zayıflığa, merhamet olmadan adalet katılığa dönüşebilir. Bu ilkeler, bireyi "güzel ahlakı tamamlamak" için gönderilen bir peygamberin örnekliğinde, daha iyi bir insan ve daha adil bir toplum inşa etmeye davet eder. Nihai hedef, "Rabb'inin katında olanları isteyen" (Şura, 42:20) şuurlu bir kul olabilmektir.