Stendhal'in 1830'da yayımlanan "Kırmızı ve Siyah" (Le Rouge et le Noir) romanı, sadece 19. yüzyıl Fransız edebiyatının değil, dünya edebiyatının da kilometre taşlarından biridir. Roman, adını askerî kariyeri temsil eden kırmızı ve dinî kariyeri temsil eden siyah renklerden alır. Bu iki renk, ana karakter Julien Sorel'in içinde bulunduğu toplumsal ikilemi ve çatışmayı simgeler.
Romanın merkezindeki ana fikir, Restorasyon Dönemi Fransa'sında (1815-1830) toplumsal sınıf atlamanın imkânsızlığı ve bunun bireyde yarattığı yıkıcı etkilerdir. Julien Sorel, düşük bir sosyal sınıftan gelmesine rağmen zekâsı, ihtirası ve Napoleon hayranlığıyla yükselmeye çalışan genç bir adamdır. Ancak, katı sınıf ayrımları ve ikiyüzlü toplumsal değerler onun önünde aşılması güç engeller oluşturur.
"Kırmızı ve Siyah", sınıf atlama, sosyal mobilitenin sınırları, ikiyüzlülük ve bireyin toplumdaki yeri gibi temaları işlemesiyle evrensel ve zamansız bir eserdir. Julien Sorel'in mücadelesi, günümüzde de "başarı"nın tanımı, sosyal eşitsizlikler ve kariyer hırsının bedelleri üzerine düşündürmeye devam eder.
Romanın şu cümlesi ana fikri özetler niteliktedir: "Gerçek hapishane, zihnin içindedir." Julien, fiziksel olarak özgür olsa da toplumsal kuralların, beklentilerin ve kendi hırslarının zihninde kurduğu hapishanede mahkûmdur. Stendhal, bu eserle bize şunu sorar: Toplumsal merdiveni tırmanmak, değerlerimizden ve insanlığımızdan vazgeçmeye değer mi?
Sonuç olarak, "Kırmızı ve Siyah", bir psikolojik derinlik, keskin bir toplumsal eleştiri ve unutulmaz bir karakter portresidir. İnsan ruhunun karanlık ve aydınlık yanlarını, "kırmızı" ve "siyah"ın gölgesinde keşfetmek isteyen her okur için vazgeçilmez bir klasiktir. 📕➡️⚫